Examples of using "Vantaggio" in a sentence and their turkish translations:
O avantajdı.
Onların hangi avantajı var?
Senin her zaman bir avantajın vardı.
Onun küçük bir avantajı var.
O küçük bir avantaja sahiptir.
Onun güzellik avantajı vardır.
Ben avantajım olduğunu düşünüyorum.
Bu onun avantajı için.
O, iki dilli olma avantajına sahip.
...onlara avları üzerinde avantaj sağlar.
Demek istediğim bu size has bir avantaj.
Uzun boy, basketbolda bariz bir avantajdır.
Bu teknolojinin avantajı nedir ?
Bilgisayar kullanabilmek bir avantajdır.
- O teknolojinin avantajı nedir?
- O teknolojinin yararı nedir?
Tom bu fırsattan yararlanmalı.
Yerçekimini yararınıza kullanabiliyorsanız, onu yapın.
Bu tekniğin avantajının ne olduğunu merak ediyorum.
Troy kişisel kazancı için konumunu kullanır.
Ehliyetinin olması bu iş için bir avantaj.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.
Beynimiz, bizim türümüzün bu anlamda rekabet avantajı konumunda.
Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.
Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE
Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.
Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.
Wellington'un Quatre Bras'taki birliklerine karşı, avantaja sahip olduğunda çok temkinliydi.
Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.
Ancak avantajını takip edemedi ve savaşın taktiksel idaresini başkalarına
O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.