Translation of "Terrestre" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Terrestre" in a sentence and their turkish translations:

- Il paradiso terrestre è dove sono.
- Il paradiso terrestre è dove sono io.

Dünyadaki cennet benim olduğum yerdedir.

Forma, distanza, direzione e superficie terrestre.

yönde ve bulunduğu yerde değiş tokuşu beraberinde getirir.

Ma sulla superficie terrestre è così buio...

Ama yeryüzü o kadar karanlıktır ki...

L'elefante è il più grande animale terrestre.

Fil en büyük kara hayvanıdır.

Tre quarti della superficie terrestre sono composti d'acqua.

Dünya'nın yüzeyinin dörtte üçü sudur.

E la vita nella zona mesopelagica è legata al clima terrestre.

ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.

Il più grande mammifero terrestre passa tranquillamente per il centro cittadino.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

Si scoprono più specie nella giungla che in qualunque altro ambiente terrestre.

Yağmur ormanlarında diğer kara parçalarına oranla daha fazla yeni türe rastlanmaktadır.

E ogni creatura terrestre deve trovare un modo per sopravvivere alla notte. DAL TRAMONTO ALL'ALBA

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA

Test del modulo lunare in orbita terrestre - sarebbe stato invece inviato in missione in orbita

bir testi olarak tasarlandı - bunun yerine Ay'ın yörüngesine gönderilecek bir göreve gönderilecekti

- Terra e acqua compongono la superficie della terra.
- Terra e acqua compongono la superficie terrestre.

Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.

Il secondo e il terzo stadio hanno portato la navicella in orbita terrestre e poi sulla luna.

İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.

- I piccioni riescono a trovare la via di casa con l'aiuto del campo magnetico della Terra.
- I piccioni riescono a trovare la via di casa con l'aiuto del campo magnetico terrestre.

Güvercinler dünyadaki manyetik alanının yardımıyla evlerine dönebilirler.