Examples of using "Forma" in a sentence and their turkish translations:
Uygun değilsin.
Sen iyi durumdasın.
Fit değilim.
Ben formdayım.
Sen belli ki çok iyi formdasın.
Ben formda değilim.
O gerçekten iyi durumda.
Siz benden daha çok formdasınız.
O aktif ve formda.
Müthiş hissediyorum.
Tom kondisyonsuz.
Formumu geri kazanmak zorundayım.
Tom gerçekten iyi durumda.
Ben formda hissediyorum.
Proje şekil alıyor.
Karanlıkta bir şekil belirdi.
Tom muhteşem görünüyordu?
- O havasında.
- O formunda.
Tom çok iyi durumda.
Tom mükemmel formda.
Hâlâ iyi durumdayız.
Tom kötü şekildeydi.
Dolu nasıl oluşur?
Biz gerçekten kötü durumdayız.
İşler biçimlenmeye başlıyor.
Dünya portakal şeklindedir.
Ölüm, hangi biçimde olursa olsun, iğrençtir.
İsimlerin çoğulunu nasıl oluşturursun?
Tom forma girmeye çalışıyor.
Sanırım Tom çok iyi durumda.
Dağ güzel bir görünüşe sahip.
yönde ve bulunduğu yerde değiş tokuşu beraberinde getirir.
Tom inanılmaz şekilde.
Formda olmak çaba gerektirir.
Tom hâlâ formda.
Kim bu fiilin zarf formunu çalışabilir?
- Bu şapkanın şeklini beğenmedim.
- Bu şapkanın şeklini beğenmiyorum.
İlk başta şekilsiz bir leke oluşturuyorlar.
Yürüyüş egzersizin sağlıklı bir şeklidir.
Demokrasi bir hükümet şeklidir.
Isı bir enerji şeklidir.
Dünya portakal şeklindedir.
Müzik bir eğlence şeklidir.
Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur.
Swing müzik jazz'ın yeni bir formuydu.
içimizdeki tüm nefret dolu düşüncelerle.
ACL işte burada, çok sağlıklı görünüyor,
Bulut, ayı biçimindeydi.
Dünya bir küre şeklindedir.
Balinalar şekil olarak balıklara benzerler.
Şu bulut balık şeklinde.
Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
Tom'un çok iyi durumda olduğunu biliyorum.
Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir.
İlk olarak, genellikle ülkelerin şeklini korur.
Kışkırtmak vandallığın bir şeklidir.
Kek ağaç şeklinde.
Hem Tom hem de Mary harika görünüyor.
Bu fiilin zarf şekli nedir?
Bu meyve portakal şeklindedir ve ananas gibi tat verir.
- Amcam bana hikayeyi fıkra tarzında anlattı.
- Amcam bana hikayeyi fıkra şeklinde anlattı.
ve bir takotsubonun şekline bürünmüştü.
Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.
Yani ağaçtan bu formu alın ve fiberleri oluşturun
hücrelerin şeklini değiştirir ve yaprak düşer.
Fakat ırk ayrımcılığı artık en belirgin formunda
Müzik öfkeye ses, eğlenceye şekil verir.
Tartar sertleşmiş diş plağının bir şeklidir.
Dil formu zamanla değişir.
boyut ve şekil doğruluğunun hoş bir dengesi sayesinde kendine benimsedi.
Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Tom'un, yaşına göre fiziği oldukça düzgün.
bu yalnızlık biçiminin üstesinden gelmesi için ilk adım atılmış oluyor.
İşte bu yüzden ağzın “o” şeklini alır.
içi doldurulmuş oyuncak bir koyunu eline aldığında
Sanırım Tom formda.
kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi olarak anılmaya başladı.
Kefalet aslında bir çeşit şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.
Solumda garip bir şekil fark edip aşağı ilerlediğimi hatırlıyorum.
Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.
Daireler şekillerini korur ancak kutupları yaklaştırdığınızda genişler.
Google'a göre bunun nedeni, Mercator'un şekil ve açıları korumadaki yeteneği,
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.
Dünya üzerindeki Brezilya, Merkatör projeksiyonunda Brezilya ile aynı boyuta sahiptir.
Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.
Dünya'da o kadar aç insanlar var ki, tanrı onlara ekmekten başka şekilde gözükmüyor.
Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.
Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.
Okyanuslar, göller ve nehirlerden buharlaşma, havadaki suyun% 90'ını oluşturur.
Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.