Examples of using "Tagliato" in a sentence and their turkish translations:
Kağıdı kestin mi?
.
Saçını kim kesti?
Ben ağaçtan bir dal kestim.
Birisi ipi kesti.
Ağaçtan birkaç dal kesti.
Bu ağacın kesilmesi gerek.
Çimin biçilmeye ihtiyacı var.
Kendimi kestim.
Tom henüz ağacı kesmedi.
Öğretmenlik Tom'a göre değil.
Tıraş olurken kendimi kestim.
Van Gogh sahiden kulağının birini kesmiş mi?
O biraz soğan doğradı.
O biraz soğan doğradı.
Tom bu sabah bir bıçakla kendini kesti.
Ben hiç onların saçlarını kesmedim.
Bir araba yol kesti.
En son ne zaman saçını kestirdin?
Tom saçlarımı birkaç kez kesti.
Annem saçımı çok kısa kesti.
Tom düşünce eli kesildi.
Dün Tom kendini bıçağıyla kesti.
Ağaçtan bir dal kesti.
Tom lazanyayı kesti.
Tom pastayı kesti.
- Bunun için biçilmiş kaftan değilim.
- Buna uygun değilim.
Şehir hayatının bana göre olduğunu sanmıyorum.
Parmağımı kestim.
O pastayı ikiye kesti.
O, pastayı ikiye kesti.
O, elmayı iki parçaya kesti.
Elini nasıl kestin?
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
Tom saçımı kesti.
O zarfı açmak için kesti.
Annem pastayı kesti.
Ünlü Gordion kördüğümü bir kılıçla kesildi.
Bir cam parçasıyla sağ elimi kestim.
Tom bileklerini kesti.
Bir bıçakla kendimi kestim.
Ben sadece tırnaklarımı kestim.
O, bir bıçakla elmayı kesti.
Tom tıraş olurken kendini kesti.
Tom elmayı dilimledi.
O, dişleriyle ipi kesti.
Ekmeği bıçakla kesiyorum.
Tom elmayı ikiye böldü.
Tom, Mary'nin kafasını kesti.
Tom, Mary'nin saçını kesti.
Tom havuçları doğradı.
Ben cam kestim.
Konuşmasının ortasında sustu.
Tom pastayı ikiye böldü.
Ben bir bıçak ile parmağımı kestim.
Kağıdı bir makasla kestim.
Babam testere ile odun kesti.
Tom bir bıçakla parmağını kesti.
Tom kırılmış bazı camların üstünde kendini kesti.
Tom beni tehdit etti. O, eğer ona para vermezsem, parmaklarımdan birini keseceğini söyledi.
Tom bir elma soyarken kazara kendini kesti.
Saçını kestirdiğinde diğer çocuklar onunla alay ettiler.