Translation of "Rami" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Rami" in a sentence and their turkish translations:

- Non rompere i rami.
- Non rompete i rami.
- Non rompa i rami.

Dalları kırma.

- Fadil ha presentato Layla a Rami.
- Fadil presentò Layla a Rami.

Fadıl, Leyla'yı Rami'yle tanıştırdı.

Sto semplicemente intrecciando questi rami.

Aslında yaptığım tek şey bu dalları birbirine sarmak.

I rami stanno per finire.

Tırmanacak ağaç kalmadı.

Aggrappandosi a ramoscelli e rami

Ağaçları sarmalaması

Ha tagliato alcuni rami dell'albero.

Ağaçtan birkaç dal kesti.

- Il gatto si nascose tra i rami.
- Il gatto si è nascosto tra i rami.

Kedi dalların arasında saklandı.

- Famil ha permesso a Rami di vivere lì.
- Famil permise a Rami di vivere lì.

- Fadıl, Rami'nin orada yaşamasına izin verdi.
- Fadıl, Rami'nin orada oturmasına izin verdi.

Lo ricoprirò con i rami dell'abete.

Bir de ladin dallarıyla çevreleyeceğiz.

Vedi tutte queste piccole punte dei rami?

Tomurcukların uçlarını görüyor musunuz?

Uno scoiattolo si nascose fra i rami.

Bir sincap dalların arasında saklandı.

Sono solo delle foglie e dei rami.

Sadece yapraklar ve dallar var.

Cosa ne pensi? Fango o rami? Decidi tu.

Ne düşünüyorsunuz? Çamur mu, dal mı? Karar sizin.

Se uso rami e foglie, nasconderò la mia forma.

Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.

è vivere in comunità sui rami, lontano dai predatori.

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

E ci sono un sacco di rami secchi. Ci scalderemo.

ve bol bol kırık dal da var. İyi olacağız, ısınacağız.

Gli escrementi maleodoranti mandano il messaggio: "Questi rami sono occupati".

Kokulu dışkıların bir mesajı var. "Bu dallar sahipli."

Devo cercare di gettare la corda su uno di quegli alti rami.

Halatı yüksekteki dalların üzerine atmayı denemeliyim.

La leggera brezza faceva stormire le foglie facendo brillare la luce attraverso i rami

Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu

Ed è sorprendente ciò che si può fare con pochi rami e un po' di paracord.

Birkaç dal ve bir paraşüt ipiyle yapabilecekleriniz inanılmazdır.

All'improvviso, una delle ultime grandi scimmie asiatiche rimaste iniziò a lanciare rami verso Scourfield e la sua guida.

Asya'nın hayatta kalan birkaç büyük maymunundan biri, birden Scourfield ve rehberine dal fırlatmaya başladı.