Examples of using "Sprecato" in a sentence and their turkish translations:
Aşk asla boşa gitmez.
Çok zaman kaybetmedin, değil mi?
Zamanın israf edilmeyecek.
Sadece 30 dakika boşa harcadık.
Zaten yeterince zaman israf ettik.
Bir sürü zaman boşa gitti.
Paramı boşa harcadım.
Tom fazla zaman harcamadı, değil mi?
Tom'u ararken bir sürü zaman boşa harcadık.
- Günümün yarısını buna harcadım.
- Buna yarım gün harcadım.
Parayı boşa harcadığıma pişmanım.
Çok zaman harcadık.
Ben sadece bu şeyi tamir ettirmeye çalışarak üç saati israf ettim.
Tom zamanımızı boşa harcadığı için özür diledi.
Öyle bir dünyada yaşamak istiyoruz ki, kaybedilen hiçbir şey olmasın.
- Tom zaman kaybetti.
- Tom boşa zaman harcadı.
Tom çok zaman harcadı.
2010'a baktığımızda, sanırım çok fazla zaman israf ettim.
Tom hayatının büyük kısmını boşa geçirdiğine pişman oldu.
Tokyo harekete geçmede boşa zaman geçirmedi.
Tom heba olmuş.