Examples of using "Soffrono" in a sentence and their turkish translations:
öyküsüne tanıklık ettim.
Onlar osteoporozdan muzdaripler.
Birçok kişi kendine saygı azlığından muzdarip.
Afrika'daki birçok insan açtır.
Neden bu kadar çok insan benlik saygısından muzdarip?
CEO’ların kendileri yerine acı çekecek çalışanları var.
hâlâ sanat eğitimi programlarında bütçe kısıtlaması yaşıyor?
ve dünyanın her yerindeki bu hastalıktan etkilenen insanlardan.
Kalp hastalıklarından muzdarip insanların sayısı yükselişte.
Afrika'da açlıktan muzdarip olanların acil yardıma ihtiyaçları var.