Examples of using "Postale" in a sentence and their turkish translations:
Postanedeydim.
- Postane nerededir?
- Postane nerede?
Bunu postaneye götüreceksin, değil mi?
Biz postanede durabilir miyiz?
Postaneden daha yeni döndüm.
Az önce postanedeydim.
Postane buraya yakın mı?
Posta kutusu nerede?
Postane ne zaman açılır?
Posta kutumu kontrol ediyorum.
Banka postanenin yanındadır.
Postaneyi nerede bulabilirim?
Postane hâlâ açık mı?
Postane bugün kapalı.
Postane hala kapalı mı?
Postane kahverengi binadır.
Postane bankanın hemen yanındadır.
Postaneye gitmeni istiyorum.
Yakında bir postane var mı?
Tom az önce postaneden döndü.
Buraya yakın bir postane var mı?
Tom bir postanede çalışıyordu.
Postane pazar günleri kapalı.
Postane buradan çok uzak değil.
Postane buradan çok uzakta değil.
Postane yarım mil uzaklıkta.
Tom'un postanenin nerede olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Tom posta kutusunu kontrol ediyor.
Köşe başında postane vardı.
Herhangi bir postanede pul satın alabilirsiniz.
- Caddenin sonunda bir postane var.
- Sokağın sonunda bir postane var.
Bu kartpostal Avustralya'dan.
Adres değişikliğin için postaneyi bilgilendirdin mi?
Evimin önünde bir postane var.
Sola dönerseniz, postaneyi bulursunuz.
hiçbir şirket adı, telefon numarası, e-posta adresi, posta adresi yoksa,
Bu bir postane, şu ise bir bankadır.
Bu caddede doğru git ve solda postaneye geleceksin.
Ödemeyi teslimatta nakit olarak ya da banka ve posta havalesi yoluyla yapabilirsiniz.
Danimarka'nın ikinci büyük şehri, Aarhus'un posta kodu 8000'dir.
Posta kutumu kontrol edemem. Burada internet yok.