Examples of using "Park" in a sentence and their turkish translations:
Artık Park Caddesi'nde çalışıyorum.
Park Caddesinde birkaç otel var.
Tom hâlâ Park Caddesi yaşıyor.
Buradan Park Street'e nasıl gideceğimi bana söyler misiniz?
Her sabah saat 6'da Central Park'ta çalışırım.
Affedersiniz, Central Park'a nasıl gidebileceğimi bana söyleyebilir misiniz?
Her sabah 6.00'da Central parkta koşarım.
Park Street'te birkaç iyi restoran biliyorum.
Central Park çalıştığım yere yakındır.
Bu caddeye aslında Park Street adı verildi.
O, Merkez Parka yakın lüks bir dairede yaşıyor.
Tom'un Park Caddesi'nde yaşadığından oldukça eminim.
Dün gece Park Street'te bir yangın olduğunu duydum.
Bugün, Oak Park'ın arazisinde benim gibi yürüyebilirsiniz
Park Caddesinde süpermarkete çarpan arabanın sürücüsü Tom'du.