Examples of using "Aprire" in a sentence and their turkish translations:
Pencere açabilir misiniz?
Arabayı açmak istemiyor.
Bu tartışmayı açayım.
Gidin ve kapıyı açın.
Pencereyi açar mısın?
Pencereyi açmak zorundayım.
Pencereyi açabilirler.
O, pencereyi açmaya çalıştı.
Her şeyi açmalı mıyım?
Bu kapıyı açmam gerek.
Bavulumu açmak zorunda kaldım.
Kapıyı açamıyorum.
Bu kapıyı benim için açar mısın?
Mağazamı açmak zorundayım.
Bir banka hesabı açmak istiyorum.
Birinin kapıyı açtığını duydum.
Ona kapıyı açtırdım.
Kutuyu açabilir miyim?
Ben pencereyi açabilir miyim?
Bu kapıyı açabilir misin?
Kapıyı açar mısın?
Pencereyi açabilirim.
Gözlerimi açabilir miyim?
Biz pencereleri açabiliriz.
Perdeyi açabilir miyim?
Pencereleri açabilir miyim?
Kapıyı açabilir miyim?
Bir kutu açabilir miyim?
Kapıyı açma.
Bu kutuyu açabilir miyim?
Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?
Kimseye açma
Lütfen pencereyi açma.
Bunu şimdi açmalı mıyım?
O, bana pencereyi açmamı söyledi.
Kapıyı açamıyorum.
Tom pencereyi açmaya çalıştı.
O, pencereyi açmamı istedi.
Tom kapıyı açamadı.
Ben kapının açıldığını duymadım.
Bir dükkan açmayı düşünüyorum.
Ben bir tasarruf hesabı açmak istiyorum.
Kutuyu açmayı başardı.
- Pencereyi aç lütfen.
- Pencereyi aç, lütfen.
Birisi bir pencere açabilir mi?
- Tom ağzını açmaya cesaret edemedi.
- Tom tek kelime edemedi.
Kitabını açma.
Bir banka hesabı açmak istiyorum.
Ben pencereyi açmak istemiyorum.
O, kapıyı açmaya çalıştı.
Bütün pencereleri açmalısın.
Kutuyu açmak için bir anahtara ihtiyacın var.
Birisi kapıyı açabilir mi, lütfen?
Ağzını açmasan iyi olur.
Biri lütfen kapıyı açabilir mi?
Tamam, Tom şimdi gözlerini açabilirsin!
Şişeyi açamadı.
Tom kapıyı açmamı istedi.
Tom, Mary'ye sandığı açması için yardımcı oldu.
Onun pencereyi açmasını rica etti.
Tom kapıyı açmayı reddetti.
aramızda bir görüşme yapmak
"Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?" "Asla."
Kapıyı açmak zordu.
Bu bavulu açtıramam.
Bu kilidi açtıramıyorum.
Bu kapıyı açtıramıyorum.
Ağzını açmadan önce düşün.
Fal kurabiyelerini açmayı seviyorum.
O, kutuyu açamadı.
Hediyelerimi ne zaman açabilirim?
- Bu kapıyı açma lütfen.
- Bu kapıyı açmayın lütfen.
Tom kendi restoranını açmak istedi.
Teneke kutuyu açacak bir şeyim yok.
Babam pencereyi açmamı istedi.
Şarabı açacağım ve havalandıracağım.
Tom Mary'nin kapıyı açmasını istedi.
Bir kasayı açmak için bir anahtara ihtiyacım var.
Grubumuz için bir hesap açmalıyız.
Tom çekmeceyi açmaya çalıştı, ama o sıkışmıştı.
Sizin taraftan kapıyı açabilir misiniz?
Onun kapıyı açmasını istedim.
Tom kutuyu açamadı.
Tom kendi lokantasını açmak istiyor.
Ben ondan kapıyı açmasını istedim.
Tren durmadan önce kapıyı açma.
Tom beni kutuyu açmaya zorladı.
Yağmur kesildi, pencereyi açabilirsin.
Ağzını açma.
Tom'un pencereyi açmasını rica ettim.
Tom Mary'nin kapıyı açmasını engellemeye çalıştı.
Toplumda daha fazla kanayan yara oluşmasını
Zaman zaman pencereyi açmak ve binayı havalandırmak gerek.
Benim için kapıyı açabilir misin?
Tom'un çekmeceyi açmak için yeterli gücü yoktu.