Examples of using "Cammina" in a sentence and their turkish translations:
O yürüyor.
- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.
O, hızlı yürür.
Yürüyor.
Tom hızlı bir yayadır.
O yürür.
Tom yavaşça yürür.
Tom hızla yürür.
Tom hızlı yürür.
Tom çok yavaş yürür.
Tom çok yavaş yürür.
Tom yürür.
Tom yavaş bir yürüyüşçü, değil mi?
Tom bir sopayla yürür.
Tom bir zombi gibi yürüyor.
Tom asla yalın ayak yürümez.
Tamam, görünüşe göre şu andan itibaren yürüyeceğiz.
Yavaş yavaş yürüyün.
Yürü!
- Babam yürüyüş yapar.
- Babam yürüyor.
Tom bazen uykusunda yürür.
korkuya doğru yürümenin olduğunu gösterdi.
Tom üzerinde herhangi bir elbise olmadan sık sık evin etrafında yürür.
Tom artık yürümüyor.
Daha yavaş yürüyün.
Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.
Los Angeles'ta hiç kimse yürümez.
Büyükannem benden daha hızlı yürür, ve benim oynadığımdan daha iyi tenis oynar.
Yürürken okuma.
Koşma, yavaşça yürü.
Müzeye gitmek için nehre doğru yürü ve oraya geldiğinde sağa dön.
yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.
Alarm çalarsa, yürü, koşma.
Tom genellikle beyaz tenis ayakkabısı giyer.
Bizimle yürü.
Köpeği ile yürüyen küçük bir çocuk var.
- Yürüme şeklini beğeniyorum.
- Yürüyüşünü sevdim.
- Yürüyüşüne bayılıyorum.
Mümkün olduğunda yürüyün.
İşe git, çocuklarını okula gönder. Modayı takip et, normal hareket et, kaldırımda yürü, televizyon izle. Yaşlılığın için para biriktir. Kanunlara uy. Benimle birlikte tekrarla: Ben özgürüm.
Bu yoldan yürü.