Examples of using "Leggera" in a sentence and their turkish translations:
Benim hafif bir ateşim var.
Hiç hafif biran var mı?
Az bagajla seyahat ederim.
Çantanız çok hafifti.
Bu sandalye hafif.
Bu kutu hafif.
Öteki takım bizi hafife aldı.
Onu hafife almasan iyi olur.
Bu sabahtan beri hafif bir ateşim var.
Tom'un hafif bir ateşi var.
Hava, sudan hafiftir.
İzleme ekibi için kaydolmak istiyorum.
Aşkla şaka yapmamalıyız.
Oldukça hafif.
Hafif bir kahvaltı servis edildi.
O, kapıyı hafifçe itti.
Tom biraz sersemlemiş hissetti.
İyi olması için pâte brisée ince ve dilimler hâlinde olmalıdır.
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu