Examples of using "Leggero" in a sentence and their turkish translations:
ve hafif olabilirdi.
Bu laptop hafif.
Uykum hafiftir.
Tom artık daha hafif.
Az bagajla seyahat ederim.
Ben hafif bir öğle yemeği yedim.
Hafif üşütmüşüm gibi görünüyor.
O hafif peltek.
Yan tarafımda hafif bir ağrı var.
Hafif bir baş ağrım var.
Hafif bir öğle yemeği yedim.
Hidrojen en hafif elementtir.
Hafif bir öğle yemeği servis edilecektir.
Tom hafif.
O, Esperanto'yu hafif bir Fransız aksanıyla konuşuyor.
Oldukça hafif.
O hafif bir kalp krizi geçirdi.
Benim paltom hafif ama sıcak tutar.
Şimdi hafif bir baş ağrım var.
Bugün hafif bir baş ağrım var.
- Dün geceden bu yana hafif bir baş ağrım var.
- Dün geceden beri hafif bir baş ağrım var.
Hafif bir baş ağrım olduğu için erken yatmaya gittim.
Tom'un işi hafif ve oldukça sıkıcı.
Akreplerin dış iskeletlerini kaplayan ince bir katman vardır.
Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.
Bu sabahtan beri hafif boğaz ağrısı yaşıyorum. Ben bir soğuk algınlığına yakalanıp yakalanmadığımı merak ediyorum.