Examples of using "Fissare" in a sentence and their turkish translations:
Bakmamaya çalıştım.
Tom bakmaya devam etti.
Tom Mary'ye bakmayı sürdürdü.
- İnsanlara bakmak kabalıktır.
- İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır.
Bunu onarabilirsin.
Ben bakmak istemedim.
Dik dik bakmak hoş değildir.
Tom'la bir görüşme ayarlamak isterim.
İnsanlar yabancılara bakmamalılar.
Bunu düzeltmek zorundayız.
Bakma.
İnsanlara bakmak kabalıktır.
Aval aval bakmayı bırak.
Olumlu duyguları tamire gerek yok.
Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte
Tom kendini Mary'ye bakmaktan alamadı.
Tom'un Mary'nin bacaklarına baktığını gördüm.
Eğer tanışma harikaysa ilk randevunuzu ayarlarsınız.
O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.
Koltuğu tamir edemem.
Bunu tamir etmek zorundayız.
Bunu onarabiliriz.
gözleri büyük bir sevinçle diğer insanların gözleriyle buluşuyordu.
Bunu düzeltmek imkansız.
Bana bakıp durma.
Bisikleti tamir etmem istendi.
Umarım Tom bunu nasıl onaracağını bilir.
Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.
Tom onu tamir etmek istiyor.
Bunu tamir etmek oldukça kolay.
Tom bunu düzeltmek istemedi.
Ben sadece bu şeyi tamir ettirmeye çalışarak üç saati israf ettim.