Examples of using "Diritto" in a sentence and their turkish translations:
Bu onların hakkı.
- Müdahale etmeye hakkın yoktu.
- Karışmaya hakkın yoktu.
Müdahale etme hakkın yok.
Gerçeği bilme hakkına sahipsin.
- Biz o hakka sahip değiliz.
- Bizim o hakkımız yok.
Benim hiçbir hakkım yok mu?
Ceza hukukunda bir otoritedir.
Bunu yapmak için hiçbir hakkı yoktu.
Onu yapmak için her hakka sahipsin.
- Kendimi savunma hakkına sahibim.
- Kendimi savunma hakkım var.
- Benim kendimi savunma hakkım var.
- Kendimi savunmaya hakkım var.
- Benim bilme hakkım vardı.
- Bilmeye hakkım vardı.
Biz gizlilik hakkına sahibiz.
Hiç kimse o hakka sahip değil.
Mutlu olmaya hakkım var.
Onun bunu yapmaya hakkı yok.
Ve bu onun hakkıydı.
Konut bir haktır.
Müdahale etme hakkım yoktu.
Avukatımı arama hakkım var.
- Toplantıya katılmak için yetkili değilsiniz.
- Toplantıya katılma hakkınız yok.
Ben özel yaşam hakkına sahibim.
Sanırım bilme hakkım var.
Tom'un bilme hakkı var.
Yaratıcı olma hakkına sahipsin.
Tom'un onu yapma hakkı var.
Kimsenin bizi kontrol etmeye hakkı yok.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.
Kadınlara oy hakkı verildi.
Düşündüğümü söyleme hakkım var.
korunması gereken bir insan hakkı.
Tom'un onu söylemeye hakkı yok.
İstediğimiz yerde yaşama hakkımız var.
Öyle söylemeye hakkın yok.
Tom'un bunu yapmak için hiçbir hakkı yoktu.
Orada olmaya hakkım var.
Tom kızmakta haklıydı.
- Benim de bir mahremiyet hakkım var.
- Ben de mahremiyet hakkına sahibim.
Onlar bunun uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu söylediler.
Doğru olduğu gibi babam Philip ile başlayacağım.
Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.
Tom o kararı vermek için her hakka sahip.
Kadınların oy kullanma hakkı yoktu.
- Ödevsiz hak, ayrıcalıktır.
- Ödevsiz hak, imtiyazdır.
Herkes hiçbir hakkının olmaması hakkına sahiptir.
Tom gerçeği bilme hakkına sahip.
Öyle yapmak için yasal hakkım olmadığına inanıyorum.
Herkesin kendi görüş hakkı vardır.
Amerikalı kadınların oy verme hakkı yoktu.
Bugün herkes eğitimi herkes için bir hak olarak görüyor.
Onlar onun özgürce konuşma hakkını destekledi.
Öncelikle, burada olmaya hakkın yok.
Her vergi mükellefinin, parasının nereye gittiğini bilmeye hakkı vardır.
sevdiklerinin ellerinden alınıp satılmamasını
Tek istediğim yasal olan benim olan şey..
Hayatta yapmak istediklerini başaracak gücün ve buna hakkın var.
Bunun yerine, yaşadığınız yere veya çalıştığınız kimselere
Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
Sen hayatıma müdahale etme yetkisini kendinde nasıl olur da bulursun?
Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım.
sığınma yasalarında köklü değişiklikler yapıyor.
Herkes ara sıra karamsar olma hakkına sahiptir.
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.