Examples of using "Avreste" in a sentence and their turkish translations:
Onu davet etmemeliydin.
Arayacağını söyledin.
Bizimle birlikte yaşayacağınızı düşündüm.
Onları dinlemeliydin.
Onu yapabilirdin.
Onu görmeliydiniz.
Onu yapabilir miydin?
Onları görmeliydin.
Onları aramalıydın.
Benim için aynısını yapacağını biliyorum.
Beni dinlemeliydin.
Sen bilinmeliydin.
Ne derdin?
Bana söyleyebilirdin.
Beni uyarabilirdin.
Beni görmeliydin.
Çalışabilirdin.
Bizi görmeliydin.
Onu öpmeliydin.
Onu öpmeliydin.
Onu tutuklatmalısın.
Onu tutuklatmalısın.
Bizi aramalıydın.
Onu aramalıydın.
Onu davet etmeliydin.
- Telefon etmeliydin.
- Telefon etmeliydiniz.
Bana telefon etmeliydin.
Ne zahmet ettin!
Bizi yalnız bırakmalıydın.
Onları yalnız bırakmalıydın.
Onların dans etmesini görmeliydin.
Eğer benim tavsiyem olmasaydı, başarısız olurdun.
Onu görmen gerekirdi.
Onu bir sır olarak tutmalıydın.
Onun dans etmesini görmeliydin.
Onun dans etmesini görmeliydin.
İkimizi de öldürebilirdin.
Onların koşmasını görmeliydin.
Onları öldürmemeniz gerekirdi.
Benim koşmamı görmeliydin.
Kyoto'yu ziyaret etmeliydin.
Koşmamalıydın.
Yangını görmeliydin.
Sen Tom'u tanımazdın.
Boston'u ziyaret etmeliydin.
Tom'u görmeliydin.
Ona ne söylerdin?
Ona ne söylerdin?
Onu dün yapmış olabilirdin.
Bunu dün yapmalıydın.
Öyle yapmalıydın.
Tom'u öpmeliydin.
Benimle evlenmeliydin.
Not tutabilirdin.
Koşmamızı görmeliydin.
Onun koşmasını görmeliydin.
Onun koşmasını görmeliydin.
Sen onu öldürmemeliydin.
Onu sır olarak tutmalıydın.
Bekleyeceğini biliyordum.
Tom'a sarılmalıydın.
Beni daha önce aramalıydın.
Beni koruyacağını biliyordum.
Onları bulacağını biliyordum.
Gitsen iyi olur.
Toplantıya katılmalıydın.
Filmi görmeliydin.
Aynısını yapardın.
Doğruyu söyleyebilirdin.
Daha fazla meyve yemeliydin.
Anlayacağını biliyordum.
Senin anlamayacağından korkuyordum.
Dişlerini fırçalamalıydın.
Gerçeği söylemeliydin.
O filmi izlemeliydin.
Hayır diyebilirdiniz.
Tom'un koştuğunu görmeliydin.
Onlara ne söylerdin?
Onu bulacağını biliyordum.
- Evet demeliydin.
- Evet demeliydiniz.
Bana gerçeği söylemeliydin.
Onu bizimle birlikte yapman gerekirdi.
Şarkı söylemek istediğini biliyordum.
- Tom kazanacağını düşünüyordu.
- Tom senin kazanacağını düşündü.
Tom'u öpeceğini biliyordum.
Tom'un araba kullanmasına izin vermelisin.
Onu yalnız bırakmalıydın.
Onu yalnız bırakmalıydın.
Daha önce Tom'u uyarmalıydın.
Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
Sen onun tavsiyesini kabul etmeliydin.
Beni bulacağınızı biliyordum.
Onun önerisini reddetmeliydin.
Yerimde olsan ne yapardın?
Taksi çağırmana gerek yoktu.
Hesabı ödememeliydin.
Kahvaltı yapsan iyi olur.