Examples of using "Insieme" in a sentence and their turkish translations:
Bunu birlikte yapabiliriz!
Birlikte geri döndük.
birlikte çalışmalı,
Birlikte şarkılar söyledik,
Beraber gülelim.
Birlikte yemek yiyelim.
Birlikte dans ederiz.
Benimle beraber gelmek istiyor musun?
Birlikte çalışmak zorundayız,
Bu gece birlikte olalım.
Beraber kahvaltı edelim mi?
Hepimiz birlikte dua edelim.
Birlikte oyunlar oynarız.
Hâlâ birlikteyiz.
Birlikte seyahat edelim.
Onu birlikte yapmak zorundayız.
Birlikte seyahat ettik.
Birlikte çalışıyoruz.
Birlikte olacağız.
Birlikte çıkıyoruz.
Birlikte şarkı söyleyeceğiz.
Onlar birlikte yemek yediler.
Birlikte öğle yemeği yediler.
Bir yıldır beraberiz.
İş birlikte başlıyor.
belki bir araya koymaya.
Her şeyi birlikte çözdük.
Birbirinden çok farklı
Hepsi tekrar bir arada.
Şimdi hep birlikte küçük bir deney yapalım.
Birlikte, her şey mümkün!
Sonsuza dek birlikte olacağız.
Onu birlikte yapalım.
Birlikte öğle yemeğine gidelim.
Oraya birlikte gitmek zorundayız.
Birlikte seyahat edeceğiz.
Kaçalım.
- Birlikte çalışıyoruz.
- Hepimiz birlikte çalışacağız.
Onlar birlikte çok oynarlar.
Bu gece birlikte yiyelim.
Hepimiz sahadayız.
Birlikte yemek yedik. El sıkıştık.
Şimdi kızıyla birlikte
Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.
Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.
Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.
Birlikte dans ettiğimizi görmeliydin.
Tom'la birlikte kontrol ettim.
Tom ve Mary birlikte dışarı çıkarlardı.
İpler birlikte bağlandılar.
Önce nereye gideceğimize birlikte karar verelim.
Her zaman birlikteydik.
Birlikte gidebiliriz.
Birlikte mutluyuz.
Biz birlikte çalışıyoruz.
Birlikte olmamız gerekiyor.
Tom ve Mary gerçekten birlikte iyi çalışırlar.
Sık sık birlikte şarkı söyleriz.
Çocuklar birlikte oynadılar.
Tom ve Mary'nin flört ettiklerini biliyor muydun?
Hep birlikte ihtimal tasarımlarını içeriyorlar.
yaşadığı deneyimi onunla beraber yaşayabiliyorduk,
Birkaç kişiyle birlikte kovuldum.
Onlara Bill Anders katıldı.
Düğünlerimizi birlikte kutladık.
Öğrencilerin hepsi birlikte ayağa kalktı.
Birlikte gidebiliriz.
Birlikte mutluymuşuz gibi yapalım.
Biz birlikte gitmeliyiz.
Burada birlikte çalışalım.
Maçı birlikte izlemek ister misin?
Birlikte gitmek istiyor musun?
Birlikte olmalıyız.
Benden sonra hep birlikte okuyun.
Onlarla birlikte olduğunu sanıyordum.
Genellikle hepimiz masada birlikte yemek yeriz.
Birlikte öğle yemeği yiyorduk.
Tom ve Mary çıkmıyorlar.
Siz beraber değil miydiniz?
Hepimiz birlikte otobüsteydik.
Lütfen birlikte şarkı söyleyin.
Siz ikinizin birlikte çalışmak istediğinizi düşündüm.
Birlikte bir şarkı yazmaya çalışalım.
Tom'un Mary ile çıktığını biliyor muydun?
İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.
Bizimle birlikte yaşayacağınızı düşündüm.
Birlikte bir geçmişimiz var, adın çok umut verici
Tom ve Mary ne kadar süredir birlikte?
Onlar tatile beraber gitti.
Biz birlikte çok mutluyuz.
Birlikte çok mutlu görünüyorlar.
Onlar birlikte çok mutlu olacak.
Kiliseye birlikte gideriz.
Biz birlikte televizyon izleriz.
Biz birlikte karar veririz.
Birlikte çok mutluydular.
Onlar birlikte çok mutluydular.
Onlar birlikte çok şey yapar.