Examples of using "Accettato" in a sentence and their turkish translations:
Sen neden kabul etmedin?
Uzlaşma kabul edildi.
Onun davetini kabul ettin mi?
Tom onu kabul etti.
Sen rüşveti kabul ettin mi, etmedin mi?
- Rüşvet kabul ettiğini inkar etti.
- Rüşveti kabul ettiğini inkâr etti.
Sadece Takeuchi daveti kabul etmedi.
Bunu ben uzun zaman önce kabullendim.
Teklifi kabul etmesine şaşırdım.
Kabul edeceğini biliyordum.
Ben teklifi kabul ettim.
O işi yapmayı kabul etti.
Tom'un istifasını kabul ettim.
hatta kararlaştırılmış bir ada bile sahip olmasa da
beyaz kimlik politikalarını benimseyeceği
O, benim hediyemi kabul etti.
Neden onu yapmayı kabul ettin?
Onun bu işi kabul ettiği doğrudur.
O benim fikrimi kabul etti.
Onun teklifini hemen kabul ettim.
Tom teklifini kabul etti mi?
Onun başkan olarak atanmasını kabul etti.
Tom cezasını kabul etti.
Ben boş olsam, davetinizi kabul ederim.
Doğal olarak o, daveti kabul etti.
O işi kabul etti.
Düelloyu kabul ettim.
O isteksizce kabul etti.
Bay Takahashi seninle gitmeyi kabul etti.
Tom'la evlenmeyi kabul ettiğin doğru mu?
Sanırım Tom nasihatimi dinledi.
Tom daveti kabul etti.
Tom atamayı kabul etti.
Tom kaçınılmazı kabul etti.
Tom teklifi kabul etti.
Çoğunun evet demiş olmasına minnettarım.
Beni kabul ettiğin için teşekkür ederim.
Çok düşündükten sonra onun önerisini kabul ettik.
Tom Mary'den pahalı bir hediye kabul etti.
Tom pazartesi günü bizim için bebek bakıcılığı yapmayı kabul etti.
Ondan bir davet aldım ama kabul etmedim.
- O, onun teklifini kabul etti.
- Onun teklifini kabul etti.
O benim fikrimi kabul etti.
O, bizim davetimizi kabul etti.
Onun davetini kabul ettik.
O bizim teklifimizi kabul etti.
O onun hediyesini kabul etti.
Davetini kabul ettim.
- O, onun teklifini kabul etti.
- Onun teklifini kabul etti.
Tom beni akşam yemeğine davet etti ve ben evet dedim.
Onlar yeni hükümeti kabul etti.
Tom işi kabul etti.
Tom adaylığı kabul etti.
- Tom kolayca teklifi kabul etti.
- Tom teklifi seve seve kabul etti.
Tom özürü kabul etti.
Tom meydan okumayı kabul etti.
O, onun hediyesini kabul etti.
Ve tabii ki evet dedim çünkü demek istediğim Costa Rica çok güzel.
Üniversite onu bir öğrenci olarak kabul etti.
Tom Mary'nin ona teklif ettiği işi aldı.
Sue'nun onun önerisini kabul ettiğine şaşırdım.
Facebookdaki arkadaşlık isteğini kabul ettiğin için teşekkür ederim.
Tom benim itirazımı kabul etti.
- Tom önerimizi kabul etti.
- Tom teklifimizi kabul etti.
Tom iş teklifini kabul etti.
Kongre uzlaşmayı kabul etti.
O, benim özrümü kabul etmedi.
Tom Mary'nin davetini kabul etti.
Ama sonunda El Cap'e karşı kendimi denemeyi kabul ettim.
Öyle bir şerefsizin suyunu bile içmem.
Sami onu kabul etti.
Onun kız kardeşinden bir hediye kabul ettim.
Onlar benim bakış açımı onayladılar.
Tom Mary'nin önerilerini kabul etti.
Tom özürlerimi kabul etmedi.
- Anne Henry'nin önerisini kabul etti.
- Anne Henry'nin teklifini kabul etti.
Tom Mary'nin davetini kabul etmedi.
Tom Mary'nin hediyesini kabul etti.
Çoğunluk teklifi kabul etmedi.
Tom, Mary'den hediye kabul etti.
Dan, Linda'nın akşam yemeği davetini kabul etti.
Tom onların iş teklifi kabul etti.
Tom sınıf başkanlığı için adaylığı kabul etti.
Tom Mary'nin ona teklif ettiği işi aldı.
Her zaman gitmek istediğin okula kabul edildiğin için tebrikler.