Examples of using "Venne" in a sentence and their turkish translations:
Tom geldi.
Doktor hemen geldi.
I.Charles onun kafasını kestirdi.
O, muharebede yaralandı.
O, hapsedildi.
O, koşarak geldi.
Böylece aklıma bir şey geldi:
Birisi geldi.
Ramudu geldi.
Annesi onu almak için geldi.
Bir çocuk koşarak bana doğru geldi.
Tom kaçırıldı.
Harap olmuştu.
Mahkemeye çağrıldı.
bu fikir havadan gelmemişti.
Babam başkanlığa terfi etti.
O aşağıya geldi.
O otobüsle geldi.
O haber vermeden geldi.
O bildirmeden geldi.
O tek başına geldi.
O bizzat geldi.
Beni kurtarmaya geldi
Beni kurtarmak için geldi.
Tom nihayet eve geldi.
O araba ile geldi.
O, beni kurtarmak için geldi.
O taşlandı.
davası tamamen düştü.
Tom öldürüldü mü?
Sana bir mesaj vermem rica edildi.
O imha edilmişti.
O koşarak geldi.
Patateslar Japonya'ya ne zaman getirildiler?
Tom dışarı geldi.
Tom hemen geldi.
O, çiğnendi ve öldürüldü.
Müşteri gelmedi.
O, okuldan kovuldu.
ve şirketi en büyük rakibimiz satın aldı.
Onun geldiğini gördüm.
Beklenenin tersine gelmedi.
O, savaşta öldü.
Tom kendisi geldi.
Sonuç olarak o gelmedi.
- Benim yardımıma geldi.
- Bana yardıma geldi.
- Bana yardım etmeye geldi.
Aklıma parlak bir fikir geldi.
Onun tarafından ona şantaj yapıldı.
O iyi haberle geldi.
Ramudu okula geldi.
Tom yardım etmek için geldi.
Mary tek başına geldi.
Tom çok erken geldi.
Gerçekten acıktım.
Tom yalnız geldi.
Tom beni görmeye geldi.
Bir yabancı geldi ve bana hastaneye giden yolu sordu.
Tom eve geldi.
Tom hiç gelmedi.
Bir süre sonra, o geldi.
Tom Fransızca öğrenme niyetiyle Fransaya geldi.
Çok susadım.
O, bir öğretmen olarak Berlin'e geldi.
Tom odama geldi.
Yaşlı adam bir araba tarafından ezildi.
- Ona gizlice ödendi.
- Ona el altından ödendi.
O, başkan olarak atandı.
Tom tutuklandı.
Tom'dan bahsedildi.
Hiç kimse gelmedi.
Tom elendi.
Tom yakalandı.
Tom berat ettirildi.
Tom'a işkence edildi.
Tom idam edildi.
- O, ikiye kadar gelmedi.
- İkiye kadar gelmedi.
O, caz dinlemek için geldi.
Bir köpek balığı tarafından saldırıya uğradı.
O, helikopterle hastaneye nakledildi.
O ağlayarak eve geldi.
Öğleden sonra saat üçte geldi.
O, Japonya'ya çocukken geldi.
Sami hafta sonu için geldi.
ama o zamanlar yapmayı düşündüğüm tek şey
Birkaç gün sonra, o geldi.
Yeni bir fikir aklıma geldi.
Peter yine de gelmedi.
Tom buraya yalnız geldi.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
Tom benim savunmam için geldi.
Tom bizim evimize geldi.
Eski ev yıkıldı.