Examples of using "Mind" in a sentence and their turkish translations:
Onların hepsi farklı.
Amerikan teknoloji endüstrisinin bir ürünüyüm.
Bir bütünü meydana getiriyordu
Onun hepsi Tom'un.
Bu tamamen yanlış.
Hepimiz deliyiz.
Onun hepsini aldın mı?
Onların hepsi satıldı.
Onların hepsi geldi.
Hepimiz gidiyoruz.
Hepiniz çıldırdınız.
Onların hepsi kıkır kıkır güldü.
Onların hepsi gitti.
Onların hepsi biliyorlar.
Onların hepsi öldüler.
Onların hepsi böyle mi?
Hepimiz değişiriz.
Hepimiz bıraktık.
Hepimiz çalışıyoruz.
Onların hepsi değiştiler.
Onların hepsi tezahürat yaptılar.
Onların hepsi içtiler.
Onların hepsi girdiler.
Onların hepsi sarıldılar.
Onların hepsi biliyorlardı.
Onların hepsi tepki gösterdiler.
Onların hepsi durdular.
Onların hepsi durdular.
- Onların hepsi konuştular.
- Hepsi konuştu.
- Onların hepsi yürüdüler.
- Hepsi yürüdü.
- Onların hepsi izledi.
- Hepsi izledi.
Herkes gitti mi?
Onun hepsi gitti.
Onların hepsi bağırıyor.
Hepinizi özleyeceğim.
Hepiniz korkaksınız.
Aile olarak hem ekonomik hem de manevi yönden hırpalanıyorduk.
Onun hepsi bizi ilgilendiriyor.
Hem Tom hem de Mary ikisi de aynı fikre sahipti.
hemşirenin elini tuttu.
Bunları hepsi kadına verildi,
Hepimiz yorgunduk.
Hepimiz onu gördük.
Zaten hepimiz öleceğiz.
Hepimiz onu fark ettik.
Onun hepsi yanlış.
Hepsinin farkındayım.
Hepimiz burada mıyız?
- Bunun hepsi bir israftı.
- Her şey boşa gitti.
Şu an hepsi uyuyor.
Keşke hepiniz eve gitse.
Hepiniz kafayı mı yediniz?
Onların hepsi turist.
Onların hepsi siyah giyiyordu.
Bunun hiçbiri önemli değil.
Onların hepsi zayıftı.
Onların hepsi buradaydı.
Onların hepsi iyi çocuklar.
Hepsi derhal yanıt verdiler.
Tüm bunlar aynı fiyata mı mal olur?
kadın ve erkeklerde oldukça benzediğini söyleyebilirim.
- İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
- O, İngilizce öğrettiği gibi matematik de öğretiyor.
Tom hem kendi adını hem de Mary'nin adını listeye ekledi.
Hepimiz onu biliyoruz.
ve hepsi olağanüstü.
Hepimiz birbirimize benziyorduk.
Bunların hepsi online olarak yapılan şeyler.
Hepsi benim için aynıydı.
Lâkin hepsi önlenebilirdi.
hepsi kalıplaşmış tepkiler.
Çocukken bunu hep yaparız.
Hepimiz Tom'dan nefret ediyorduk.
Misafirlerin hepsi gittiler.
- Dergiler satıldı.
- Dergiler tükendi.
Onların hepsi aynı mı?
Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz.
Bu benim için tamamen yeni.
Hepsini denedik.
Hepiniz testi geçtiniz.
Bunun hepsi benim.
Hepimiz Tom'u sevdik.
Hepimiz Tom'u seviyorduk.
Hepsi Tom'u tanıyordu.
Adamların hepsi uyuyor.
buna ne kadar bağışıklığımızın olduğu.
Hiçbirimiz içkili değiliz.
Hepsi oradalar.
Bunun hepsini yaptın mı?
Hepiniz salaksınız.
Bütün kadınlar aynıdır.
Onların hepsi aynı fiyata mı mal olur?
Biz hepimiz birlikte çalışırız.
Siz hepiniz çok güzelsiniz.
Onların her ikisi de öldü.
Hepiniz öleceksiniz.
Onların hepsini uzaklara gönderelim.
Bunların hepsi bana ait.
Çocukların hepsi heyecanlı.