Translation of "Sírni" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Sírni" in a sentence and their turkish translations:

- Elkezdett sírni.
- Sírni kezdett.

O ağlamaya başladı.

Sírni kezdett.

O ağlamaya başladı.

Hallottalak sírni.

Ağladığını duydum.

Sírni fogsz?

Ağlayacak mısın?

Sírni akartam.

Ben ağlamak istedim.

- Sírni lenne kedvem.
- Sírni volna kedvem.
- Sírás kerülget.

Canım ağlamak istiyor.

Sírni volt kedve.

Canı ağlamak istiyordu.

Tom elkezdett sírni.

Tom ağlamaya başladı.

Nem szoktam sírni.

Ağlamam.

Tom sírni fog.

Tom ağlayacak.

Nem fogok sírni.

Ağlamayacağım.

Ha sírni akarsz, sírj!

Ağlamak istiyorsanız ağlayın.

Próbálj meg nem sírni!

Ağlamamaya çalış.

A baba sírni kezdett.

Bebek ağlamaya başladı.

Tom mindjárt sírni fog.

Tom ağlayacak.

Tom hirtelen sírni kezdett.

Tom aniden ağlamaya başladı.

És csak elkezdtem sírni.

Ben sadece ağlamaya başladım.

Tom megállíthatatlanul sírni kezdett.

Tom gözyaşlarına hakim olamadı.

Mindenki újra elkezdett sírni.

Herkes yeniden ağlamaya başladı.

A fiú sírni kezdett.

Oğlan ağlamaya başladı.

Tom hallotta Maryt sírni.

Tom Mary'nin ağladığını duyabildi.

- Hallotta sírni.
- Hallotta kiáltani.

Onun çığlık attığını duydu.

Csak sírni szerettem volna.

Tek yapmak istediğim ağlamaktı.

- Sírni tudtam volna.
- Sírhatnékom volt.

Ağlayabilirdim.

Nem akartam Tom előtt sírni.

Tom'un önünde ağlamak istemiyordum.

Mikor láttad Tomit utoljára sírni?

En son ne zaman Tom'un ağladığını gördün?

Hallottam Tomot sírni a szobájában.

Tom'un odasında ağladığını duydum.

Kérlek, ne kezdj el újra sírni.

Lütfen yine ağlama.

Soha nem láttam még Tomot sírni.

Tom'un ağladığını hiç görmedim.

- Sírva fakadt.
- Elsírta magát.
- Elkezdett sírni.

- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.

A kisbabám elkezdett sírni, kérte a tejet.

Bebeğim ağlamaya başladı, süt istiyordu.

- Elfordult és sírni kezdett.
- Elfordult és elpityeredett.

Arkasını döndü ve ağlamaya başladı.

- Próbáltam nem sírni.
- Próbáltam nem elsírni magam.

Ağlamamaya çalıştım.

Biztos vagyok benne, hogy Tamás sírni fog.

Tom'un ağlayacağından eminim.

- Tomi is elkezdett pityeregni.
- Tomi is nekiállt sírni.

Tom da ağlamaya başladı.

Nem érdemes sírni. Senki sem fog téged hallani.

Ağlamanın yararı yok. Hiç kimse seni duymaz.

Úgy tűnt, hogy Tomi mindjárt elkezd sírni megint.

Tom tekrar ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.

- Csak sírni tudtam.
- Nem bírtam ki sírás nélkül.

- Ağlamama engel olamadım.
- Gözyaşlarımı tutamadım.

Míg a túl sok sárgától a kisbabák sírni kezdenek.

aşırı derecede sarı rengine maruz kalmak bebekleri ağlatıyor.

- Nem tudott nem sírni.
- Nem tudta megállni, hogy ne sírjon.

Ağlamamak elinde değildi.

- Sírni lenne kedvem.
- Sírhatnékom van.
- Mindjárt sírok.
- A sírás kerülget.

Ağlamak istiyorum.