Examples of using "Kedve" in a sentence and their turkish translations:
Canı ağlamak istiyordu.
Onun canı dansetmek istedi.
O havasında değil.
Onun canı öğle yemeği yemek istemiyordu.
- Hiç kimsenin canı müdahale etmek istemiyor.
- Kimsenin kavga edesi yok.
Onun bugün keyfi yerinde.
- Bugün Tom'un keyfi yerinde.
- Tom bugün iyi bir ruh hali içinde.
Tom canı nadiren yemek pişirmek ister.
Tom'un sinemaya gitmek için hiçbir arzusu yok.
Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
Tom'un canı beklemek istemiyordu.
- Tom bugün suratsız.
- Tom'un bugün aksiliği üstünde.
Tom canı istediği zaman geri gelecek.
O, devam etme isteğini kaybetti.
Tom'un canı çok fazla gülmek istemiyordu.
Tom'un canı hiç çalışmak istemiyordu.
O, havasında değil.
Tom, bunu yapacak durumda olmadığını söylüyor.
Tom her zaman canının istediği şeyi yapar.
Tom'un canı gerçekten patenle kaymak istemiyordu.
Tom'un bu sabah köpeği ile yürümeyi canı istemiyor.
- Yürüyüşe çıkmak ister misin?
- Yürüyüşe çıkmak ister misiniz?
Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
Onun kız arkadaşı az önce onu başından attığı için aksiliği üstündeydi
- Tom yorgun ve kötü bir ruh hali içindeydi.
- Tom yorgundu ve kötü bir moddaydı.
Ve yaşı ilerledikçe bunu daha da çok yapmak istiyor gibi.
Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.
Tom canı diğer erkeklerle içmeye gitmek istemiyordu
Tom canı eve gitmek istedi ve kimseye veda etmeden gitti.
Tom karnının ağrıdığını ve canının bir şey yemek istemediğini söyledi.