Translation of "Fogsz" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Fogsz" in a sentence and their turkish translations:

Veszíteni fogsz.

Sen kaybedeceksin.

Várni fogsz?

- Bekleyecek misin?
- Bekleyecek misiniz?

Sírni fogsz?

Ağlayacak mısın?

Enni fogsz.

Yemek yiyeceksin.

Segíteni fogsz.

- Yardım edeceksin.
- Yardım edeceksiniz.

Tanulni fogsz.

Öğreneceksin.

Engedelmeskedni fogsz.

İtaat edeceksin.

Érvényesülni fogsz.

Sen hüküm süreceksin.

Várni fogsz.

Bekleyeceksin.

Nevetni fogsz.

- Güleceksin.
- Güleceksiniz.

- Tudom, hogy nyerni fogsz.
- Tudom, hogy győzni fogsz.

Kazanacağını biliyorum.

- Ma nem fogsz meghalni.
- Nem ma fogsz meghalni.

Bugün ölmeyeceksin.

Otthon fogsz maradni?

Evde kalacak mısın?

Mit fogsz enni?

Ne alacaksınız?

Mit fogsz tenni?

- Ne yapacaksın?
- Ne yapacaksınız?

Hol fogsz megszállni?

Nerede kalacaksınız?

Hiányozni fogsz nekem.

Seni özleyeceğim.

El fogsz menni?

Gidecek misin?

Hová fogsz menni?

Nereye gidiyorsun?

Hiányozni fogsz nekünk.

Sizi özleyeceğiz.

Bajba fogsz kerülni.

Başın belaya girecek.

Nem fogsz elvérezni.

Kan kaybından ölmeyeceksin.

Igazán hiányozni fogsz.

Gerçekten seni özleyeceğim.

Hol fogsz lakni?

Nerede yaşayacaksın?

Mit fogsz játszani?

Ne çalacaksın?

Annyira hiányozni fogsz.

Seni çok özleyeceğim.

Mit fogsz inni?

- İçmek için ne alacaksın?
- Ne içmek zorunda kalacaksın?

Nem fogsz nyerni.

Sen kazanmayacaksın.

Mit fogsz elcsomagolni?

Ne paketleyeceksin?

Mikor fogsz elmenni?

Ne zaman gidiyor olacaksın?

Talán nyerni fogsz.

Kazanabilirsin.

Meg fogsz halni.

Öleceksin.

Nem fogsz meghalni.

Ölmeyeceksin.

Sosem fogsz nyerni.

Asla kazanmayacaksın.

Meg fogsz ölni?

Beni öldürecek misin?

Segíteni fogsz, ugye?

Yardım edeceksin, değil mi?

El fogsz tévedni.

Kaybolacaksın.

Hogyan fogsz harcolni?

Nasıl dövüşeceksin?

Hol fogsz dolgozni?

Nerede çalışıyor olacaksın?

Mit fogsz venni?

Ne satın alacaksın?

- Te is hiányozni fogsz nekem.
- Te is hiányozni fogsz.

Ben de seni özleyeceğim.

Nem fogsz emlékezni semmire.

Bir şey hatırlamayacaksın.

Fogsz most nekünk segíteni?

Bize yardım edecek misin?

Most rám fogsz kiabálni?

Bağırılacak mıyım?

Fogsz mást is venni?

Başka bir şey satın alacak mısın?

Tudtam, hogy jönni fogsz.

Geleceğini biliyordum.

Nem fogsz elhagyni, ugye?

- Beni terk etmeyeceksin, değil mi?
- Beni terk etmeyeceksiniz, değil mi?

Mit fogsz ott csinálni?

Orada ne yapacaksın?

Mit fogsz azokkal csinálni?

Onlarla ne yapacaksın?

Mikor fogsz többet tudni?

Ne zaman daha çok bileceksin?

Miről fogsz beszélni Tommal?

Tom'la ne hakkında konuşacaksınız?

Mit fogsz csinálni nyáron?

Bu yaz ne yapıyor olacaksın?

Meg fogsz védeni, nem?

Beni koruyacaksın, değil mi?

Mindig emlékezni fogsz rám.

Sen beni hep hatırlayacaksın.

Mit fogsz vele csinálni?

Onunla ne yapacaksın?

Hány órakor fogsz elmenni?

Ne zaman gidiyor olacaksın?

- Veszíteni fogsz.
- Veszíteni fogtok.

Kaybedeceksin.

Semmit nem fogsz érezni.

Hiçbir şey hissetmeyeceksin.

Mit fogsz csinálni, Tom?

Ne yapacaksın, Tom?

Gyorsan hozzá fogsz szokni.

Buna hızla alışacaksın.

Tudtam, hogy maradni fogsz.

Kalacağını biliyordum.

Velünk is menni fogsz?

Sen de bizimle gidecek misin?

Mit fogsz ma csinálni?

Bugün ne yapacaksın?

Mit fogsz ebédelni ma?

Bugün öğle yemeği için ne yiyeceksin?

Nagyon hiányozni fogsz nekem.

Seni çok özleyeceğim.

Ma nem fogsz úszni?

Bugün yüzmeyecek misin?

Remélem, meg fogsz hallgatni.

- Umarım beni duyarsınız.
- Beni duyacağınızı umuyorum.

Mit fogsz elmondani Tamásnak?

Tom'a ne söyleyeceksin?

- Mit fogsz ezzel csinálni?
- Mit fogsz ezzel tenni?
- Mit kezdesz majd ezzel?

O konuda ne yapacaksın?

Ó, hamarosan hozzá fogsz szokni.

Oh, yakında buna alışacaksın!

Mit fogsz csinálni ma este?

Bu akşam ne yapacaksın?

Siess, vagy el fogsz késni.

Acele et; yoksa geç kalacaksın.

Hogyan fogsz boldogulni munka nélkül?

Bir iş olmadan nasıl geçineceksin?

Nem érdekel, hol fogsz vacsorázni.

Akşam yemeğini nerede yediğin umurumda değil.

Tudtam, hogy vissza fogsz jönni.

Geri geleceğinizi biliyordum.

Tudtam, hogy meg fogsz menteni.

Beni kurtarmaya geleceğinizi biliyordum.

Tudtam, hogy meg fogsz találni.

Beni bulacağınızı biliyordum.

Mit fogsz csinálni a nyáron?

Bu yaz ne yapacaksın?

Tudom, hogy sokat fogsz tanulni.

Çok öğreneceğini biliyorum.

Nem fogsz hinni a szemednek.

- Gözlerinize inanmayacaksınız.
- Gözlerinize inanamayacaksınız.

Mit fogsz csinálni holnap délután?

Yarın öğleden sonra ne yapacaksın?

Mikor fogsz végezni a munkával?

İşi ne zaman bitireceksin?

Nemsokára tudni fogsz beszélni angolul.

Yakında İngilizce konuşabileceksin.

Meg fogsz döbbenni, ha meghallod.

Bunu duyduğuna şok olacaksın.

A pokol tüzében fogsz égni.

Sen cehennem ateşinde yanacaksın.

Nem fogsz elmenni a találkozóra?

Toplantıya katılmayacak mısın?

Mit fogsz csinálni, ha esik?

Yağmur yağarsa ne yapacaksın?

Nem tudom, mit fogsz csinálni.

Ne yapacağını bilmiyorum.

Valami szédületeset fogsz tőlem kapni.

Sana çok güzel bir kıyak yapacağım.

- Mit fogsz venni?
- Mit veszel?

Ne satın alacaksın?

Mert bűzleni fogsz, mint szurtos Vicky!"

yoksa Yapışkan Vicky gibi kokarsınız.''

- Hamarosan hozzá fogsz szokni.
- Nemsokára megszokod.

Yakında ona alışacaksın.