Examples of using "Ruháját" in a sentence and their turkish translations:
O, elbiselerini mahvetti.
Tom elbiselerini ütüledi.
Bazen Tom'un giysilerini giyer misin?
Elbiselerini buraya as.
Güzel kadın kırmızı elbisesini yırttı.
Çocuk eski elbiselerine sığmayacak kadar büyüdü.
Mary kendi gelinliğini dikti.
Çocuk, oynarken elbisesini kirletti.
Tom elbiseleri değiştirdi.
O giysilerini çıkarmadan suya atladı.