Examples of using "Gyerek" in a sentence and their turkish translations:
- O, yaramaz bir çocuktur.
- O, terbiyesiz bir çocuktur.
- O afacandır.
Bir çocuk kayıp.
O sadece bir çocuk.
Ben bir çocuğum.
Sen bir çocuksun.
Sonra çocuk kurtuluyor,
Herhangi bir çocuk onu bilir.
İki çocuk babasıdır.
Tom parlak bir çocuk.
Tom, bir çocuk değil.
Bir çocuk olmak istiyorum.
Ben bir yetimim.
Ben bir taşra çocuğuyum.
Ben hâlâ bir çocuğum.
Tek çocuk musun?
Tom yetenekli bir çocuk.
O zamanlar sadece bir çocuktum.
O sadece bir çocuk.
Sen artık bir çocuk değilsin.
Yolumdan çekil, çocuk.
O sadece bir çocuk.
Herhangi bir çocuk onu bilir.
Diğer çocuklar güldü.
Tom zengin bir çocuktur.
Ben bir çocuğum.
Bebek iyi mi?
Tom tembel bir çocuk değil.
Tom artık bir çocuk değil.
Birçok çocuk can sıkıcı bir şekilde bağırıyor.
Artık bir çocuk değilsin.
Tom iyi bir çocuk.
- Tom tam bir çocuk.
- Tom sadece bir çocuk.
genellikle bir çocuk bana dik dik bakar.
Vicky oldukça sorunlu bir çocuktu.
Bazı çocuklar çimenlerin üzerinde oynuyor.
O artık bir çocuk değil.
Tom tek çocuktur.
Bir çocuk gibi davranıyorsun.
Çocuk karanlıktan korktu.
Sen sadece bir çocuksun.
Çocuk kediyi okşar.
Tom kötü bir çocuk değil.
Çocuk ağlıyor çünkü yemek istiyor.
Ben sadece bir çocuğum.
Birçok çocuk bağırıyor, bu can sıkıcı bir durum.
- Sevilen bir çocuk değildim.
- Sevimli bir çocuk değildim.
Ben büyük bir çocuğum.
Tom hâlâ bir çocuk.
Çocuk oyuncak araba için ağladı.
Tom gerçekten iyi bir çocuktu.
Yaklaşık senin yaşında bazı çocuklar orada oynuyorlar.
Bazı çocuklar gölette yüzüyor.
Bütün çocuklar elmaları sevmezler.
O çocuk bana dilini çıkardı.
Çocuk kediye bir taş fırlattı.
Japonya'da, bütün çocuklar okula gider.
Tom hâlâ sadece bir çocuk.
Biz de çocuğun annesini Seul'e davet ettik.
Ben çocukken kolumu kırdım.
Bir çocuk gibi davranmayı bırak.
Çocuk güleceği yerde ağlıyor.
Tom kötü bir çocuk değil.
Birçok çocuk bisiklet kaskı takmaz.
Ben bir çocuğa benziyorum.
Ben çocukken, babam bir kamyon şoförüydü.
Tom üç çocuktan biriydi.
O çocuk yirmiye kadar sayabilir.
Şu an tüm dünyada sadece yaklaşık 350 çocukta var.
Parmaklığın üstünde iki çocuk oturuyor.
Çocukluğumda peri masallarını okumayı severdim.
Tom sınıfındaki en uzun çocuk.
Sen zeki bir erkek çocuksun.
Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması
Bir de küçük bir çocuğumuz vardı.
Ben bir çocukken o gölette yüzerdim.
- Çocuklar Tom'a anasının kuzusu dediler.
- Çocuklar Tom'a süt kuzusu dediler.
Çocukların otobüse bindiğini gördük.
Üç yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun.
Şımarık bir çocuk gibi davranmayı kes.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
- Dünyada her saniye başına dört bebek doğuyor.
- Dünya üzerinde her saniyede dört çocuk doğuyor.
Çocuk annesinin yemek pişirmesini izledi.
Ben bir çocukken onlardan birini istiyordum.
Çocukken yaşadığım ev burası.
Çocuk, oynarken elbisesini kirletti.
Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?
Çocuk, kediye bir taş attı.
ya da belki sokağa çıkmak üzere olan bir çocuk.
Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.