Examples of using "Nagybátyám" in a sentence and their turkish translations:
- O benim amcam.
- O benim dayım.
Amcam bana arabasını verdi.
Amcam New York'ta yaşıyor.
Amcam almanca konuşabilir.
Amcam yarın bizi görmeye gelecek.
Amcam New York'ta yaşıyor.
Babamın erkek kardeşi benim amcamdır.
Amcam, akciğer kanserinden öldü.
Amcam bir otel çalıştırıyor.
Tom babam değil. O benim amcam.
Amcam yarın bizi görmeye gelecek.
Amcam bana bir kitap verdi.
Babamın kız kardeşinin kocası benim eniştem.
Amcam hastalığından tamamıyla kurtuldu.
Tom benim babam değil, amcam.
Kyoto'da yaşayan bir ağabeyim var.
Amcam bana bu kitabı aldı.
- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.
Boston'da bir teyze ve amcam var.
- Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.
- Amcam, ki o Paris'te yaşar, bizi görmeye geldi.
Amcam bizim için yeni bir televizyon satın aldı.
Dün gördüğün adam benim amcamdı.
Ben Taninna ile tartışamam. O benim amcamın karısı.
Bu, amcamın yaşadığı evdir.
Amcam her sabah koştuğunu söyledi.
Amcam, akciğer kanserinden öldü.
Bu, amcamın bir spiker olarak çalıştığı TV istasyonu.
Amcam araba kazasında yaralanan tek kişiydi.
- Amcam 1983 yılında Meksika'ya gitti ve asla geri dönmedi.
- Dayım 1983'te Meksika'ya gitti ve geri dönmedi.