Examples of using "Autóját" in a sentence and their turkish translations:
Ben onun yeni arabasına hayran oluyordum.
Tom'un yeni arabasını gördün mü?
Tom'un arabasını görmüyorum.
Tom Mary'nin arabasını temizledi.
Otomobilinin sağa döndüğünü gördüm.
- O, bana yeni arabasını gösterdi.
- Bana yeni arabasını gösterdi.
Tom arabasını açık bıraktı.
Polis Tom'un arabasını aradı.
Güpegündüz arabasını çaldırdı.
Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim.
Gregor arabasını kime satacak?
Tom birkaç günlüğüne Mary'nin arabasını ödünç aldı.
Tom bugün arabasını evde bıraktı.
Tom arabasını Mary'ninkinin yanına park etti.
Ona arabasını nereye park ettiğini sor.
Amcan sana arabasını sürdürür mü?
- Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- Arabanı buraya park edemezsin.
Tom'un geçen hafta arabasını sattığını biliyorum.
Amcam bana arabasını verdi.
Tom borçlarını ödemeye yardımcı olması için arabasını satmak zorunda kaldı.
Tom'un arabası en son onun eski karısı öldürülmeden önceki gün mahallede görüldü.
- Tom, Mary'nin, arabasını nereye park ettiğini biliyordu.
- Tom, Mary'nin arabasını nereye park ettiğini biliyordu.