Translation of "New" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "New" in a sentence and their turkish translations:

- New Yorkban élünk.
- New York-ban lakunk.

New York'ta yaşıyoruz.

Itt, New Yorkban

Aynı zamanda burada, New York'ta,

Elindultak New-Yorkba.

Onlar New York'a seyahate çıktılar.

New Yorkban élek.

Ben New York'ta yaşıyorum.

- Tavaly New-Yorkban laktam.
- A múlt évben New-Yorkban éltem.

Geçen yıl New York'ta yaşadım.

New Yorkba kerültem, egyetemre.

ve New York şehrinde üniversiteye başladım.

New Orleanstól egészen Nairobiig.

en ağır hâldedirler.

John New Yorkban lakik.

John, New York'ta oturuyor.

Nagybátyám New Yorkban él.

Amcam New York'ta yaşıyor.

Londonból New Yorkba repültünk.

Londra'dan New York'a uçtuk.

Szeretnék New Yorkban élni.

New York'ta yaşamak istiyorum.

John New Yorkban él.

John, New York'ta yaşar.

Voltál már New Yorkban?

Hiç New York'ta bulundun mu?

Repülőgéppel ment New Yorkba.

O, uçakla New York'a gitti.

- Olvasom a New York Timest.
- A New York Times-ot olvasom.

- New York Times'ı okuyorum.
- New York Times okurum.

- New Yorkba költözött, ahol állást keresett.
- New Yorkba költözött, ahol munkát keresett.

O, New York'a taşındı, orada bir iş aradı.

Egy New York-i háztömbre,

bir modelimizi oluşturmak için

New York partjainál 2018-ban

New York City'de, 2018 yılında,

A nagynéném New Yorkban él.

Teyzem New York'ta yaşıyor.

New York megér egy látogatást.

New York ziyaret etmeye değer.

A nagybátyám New Yorkban él.

Amcam New York'ta yaşıyor.

Olvasom a New York Timest.

New York Times'ı okuyorum.

Pár napig New Yorkban voltam.

Birkaç gündür New York'ta idim.

New York utcái nagyon szélesek.

New York caddeleri çok geniştir.

- New Yorkot Nagy Almának is nevezik.
- New Yorkot a Nagy Almának is nevezik.

Biz New York'a Büyük Elma deriz.

- New York a legnagyobb város a világon.
- New York a világ legnagyobb városa.

New York dünyada en büyük şehirdir.

- Töviről hegyire ismeri New Yorkot.
- Úgy ismeri New Yorkot, mint a saját tenyerét.

O, New York'u oldukça iyi bilir.

New York-i otthonomból Hongkongba költöztem,

South China Morning Post'un CEO'su olmak için

Az elmúlt ősszel New Yorkba költöztünk.

Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık.

New Yorkban sok híres művész él.

- Birçok ünlü sanatçılar New York'ta yaşarlar.
- Birçok ünlü sanatçı New York'ta yaşıyor.

A híres karmester New Yorkban él.

Ünlü orkestra şefi New York'ta yaşıyor.

Milyen messze van New York Londontól?

New York, Londra'dan ne kadar uzaklıktadır?

Három hetet töltött el New Yorkban.

O, üç hafta New York'ta kaldı.

New Yorkban sok japán étterem van.

New York'ta birçok Japon restoranı vardır.

Ez a New York-i vonat?

New York treni bu mudur?

Ez a vonat New Yorkba megy.

Bu tren New York'a gider.

Ken sosem volt még New-Yorkban.

Ken asla New York'ta bulunmadı.

- Valójában soha nem járt New Yorkban.
- Tény, hogy ő még soha nem volt New Yorkban.

Aslında hiç New York'ta bulunmadı.

Mert nyaranta New Yorkban a tűzcsap kitört,

çünkü New York'un sıcak günlerinde yangın musluğu patlardı

épp New York állam északi részén próbáltam

New York'un kuzeyinde bir yoldaydım.

New York City rendőrei sötétkék egyenruhát viselnek.

New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.

Összeházasodott egy menő New York-i ügyvéddel.

O, New Yorklu becerikli bir avukatla evlendi.

Hány órakor indul a vonat New Yorkba?

New York'a tren saat kaçta kalkıyor?

A New Horizons fényképeket készített a Plútóról.

Yeni Ufuklar Plüton'un resimlerini çekti.

Azt sem tudtam, hogy vannak New Yorkban farmok.

New York’ta çiftlikler olduğunu bile bilmiyordum.

New Yorkhoz képest Tokió egy sokkal biztonságosabb város.

New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.

A Katrina hurrikán romba döntötte New Orleans városát.

- Katrina kasırgası New Orleans'ı perişan etti.
- Katrina kasırgası New Orleans'ı harap etti.

New York állam északi részén egy kisvárosban és Idahóban,

veya Idaho’da bunlar yapılabiliyorsa

Egy vállalati kivásárláson önkénteskedtem a New York Times megbízásából,

20 yıldan fazla gazeteci olarak çalıştığım New York Times'ta

Letettük az óvadékot minden New York-i alacsony jövedelműnek,

New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz

Meg tudod nekem mondani, mi New York postai irányítószáma?

New York'un posta kodunun ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?

Holly Black egy elaggott viktoriánus házban született New Jerseyben.

Holly Black, New Jersey'deki Viktorya tipi yıkık dökük bir evde doğdu.

Tom a New York-i zsidó közösségben nőtt fel.

Tom New York Yahudi cemaatinde büyüdü.

Ha elég időm lenne, minden évben elmennék New Yorkba.

Yeterli zamanım olsa her yıl New York City'ye giderim.

A levegő szennyezettsége Tokióban nagyobb, mint New York-ban.

Tokyo'daki hava kirliliği New York'takinden daha kötüdür.

A New York-i és washingtoni 9/11-es terrortámadás

New York ve Washington'a yönelik 11 Eylül terörist saldırılarının

Korábban még soha nem látta New Yorkot, szóval felajánlottam, hogy körbevezetem.

O, daha önce asla New York'u görmedi, bu yüzden ona etrafı gezdirmeyi önerdim.

Amikor Bostonból New Yorkba utaztam, találkoztam a buszon egy helyes lánnyal.

Boston'dan New York'a seyahat ederken otobüste güzel bir kızla tanıştım.

Tom otthonának bal oldala Connecticutban van, míg a jobb oldala New Yorkban.

Sağ tarafı New York'ta iken, Tom'un evinin sol tarafı Connecticut'tadır.