Examples of using "Megtenni" in a sentence and their turkish translations:
Onu yapmaya çalışacağım.
Bunu yapmayacaktım,
O bunu yapmak istemedi.
Onu yapmayacağız.
Onu yapmaktan korkmayın.
Onu kendim yaparım.
Bunu kendimiz yapacağız.
Onu yapmak istemiyorum.
Tom onu yapmaya çalıştı.
Onu yalnız yapacağım.
Tom onu yapamaz.
Bunu yapmak aptalca olurdu.
Bunu yalnız yapamayız.
Bunu yapabilmemin imkanı yok.
Keşke onu yapması daha kolay olsa.
Bugün canım bunu yapmak istemiyor.
Tom onu yapmayacak.
Ben onu yapmayı reddediyorum.
Onu yapmak ilginç olacaktı.
Onu tekrar yapamam.
Onu yapıyor olmayacağız.
Bunu nasıl yapabilirim?
O bunu reddetti.
Bunu yapmaya nasıl cüret edersin!
Tom onu yapmak zorunda.
Bunu yapmak bir hataydı.
Bir şey yapabilirim.
Onu tekrar yapmak istemiyorum.
Bunu tek başlarına yapmak istemiyorlar.
Onu yapmayacağını biliyorum.
- Onu yapmaya gönülsüzüm.
- Onu yapmaya istekli değilim.
Ne yapmayı planlıyor?
O, onu yapamaz.
Bunu yapmak için istekli olabilirim.
Bunu yapmak zor değil.
Hiçbirimiz onu yapmak istiyoruz.
Onu yapmayacağım.
Onu yapmayacağım!
Onu senin için yapamadım.
Tamam, onu tekrar yapmayacağım.
Bunu tek başıma yapamam.
Onu tekrar yapmak delice olurdu.
Çocuklarım için bir şeyler yapmak hoşuma gidiyor.
çünkü bunu tek başımıza yapamayız.
Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.
Bu yapmak istediğim bir şey değil.
Neden onu yapmak istediğini anlamıyorum.
Tam olarak bunu nasıl yapacağız?
- Tom'un onu yapmak isteyeceğini sanmıyorum.
- Tom'un bunu yapmak isteyeceğini sanmıyorum.
Onu yapmam kolay değildi.
Muhtemelen onu bir daha asla yapmayacağım.
Onu yapmak benim için zor değildi.
ama bu tür şeyleri yapmak daha pahalı olurdu.
Bunlar yapay zekânın yapamayacağı şeyler.
O bunu yapamaz.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Tom yapması istenilen şeyi yapamadı.
Yardımın olmadan yapamazdım.
Onu yapamam.
Onu tekrar yapmıyorum.
Tom onun yapmasını istediğimiz şeyi yapmak için isteksizdi.
Onu yapmayacağım.
Tom'un neden onu yapmak istemediğini anlamıyorum.
Kimse Tom'dan daha iyi bir konumda değil.
hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.
Bunu gerçekten yapmak istemiyorum.
"Bunu sevgi ya da para için yapacak mısın?" "Bunu para için yapacağım.
Tom'un onu yapmayacağından oldukça eminim.
Tom, Mary'nin neden onu yapmak istemediğini zaten biliyor.
- Tom bunu da yapabilir.
- Tom onu da yapabilir.
Eğer beni o öldürmezse galiba bunu kendim yapacağım.
Tom onu asla tekrar yapmayacağını söylüyor.
Onun istediğini yapamadı.
Neden onu yapmayı istemediğini anlamıyorum.
Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.
İnsanların bir şey yapmalarında genelde iki neden vardır: İyi bir neden ve asıl neden.
Bence bunu yapman tehlikeli olurdu..
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.