Translation of "Akarta" in Turkish

0.183 sec.

Examples of using "Akarta" in a sentence and their turkish translations:

Akarta.

O onu istedi.

- Tomi ezt akarta.
- Ezt akarta Tomi.

Tom bunu istiyordu.

- Nem akarta senki.
- Senki sem akarta.

Kimse onu istemiyordu.

Tom akarta.

Tom onu istiyordu.

- Tom el akarta pusztítani.
- Tom tönkre akarta tenni.

Tom onu yok etmek istiyordu.

Tom nem akarta.

Tom bunu istemedi.

Nem akarta megtenni.

O bunu yapmak istemedi.

Tom látni akarta.

Tom onu görmek istiyordu.

Tomi ezt akarta.

Tom onu istiyordu.

Tom így akarta.

Tom onu bu şekilde istedi.

Azt akarta, hogy jöjjek.

O benim gelmemi istedi.

Tom meg akarta venni.

Tom onu satın almak istedi.

Tom el akarta adni.

Tom onu satmak istedi.

Tom meg akarta érteni.

Tom anlamak istiyordu.

Tom be akarta fejezni.

Tom çıkmak istedi.

Tom akarta a pénzt.

Tom parayı istedi.

Tom kétségbeesetten akarta azt.

Tom'un son derece ona ihtiyacı vardı.

Azt akarta, hogy hazudjak.

O yalan söylememi istedi.

Nem akarta beismerni hibáit.

Hatasını kabul etmedi.

Mindenki azt akarta, hogy megcsináljam.

Herkes onu yapmamı istedi.

Tom azt akarta, hogy vezessek.

Tom beni arabayla götürmek istedi.

Tom azt akarta, hogy tudd.

Tom bilmeni istedi.

Tom soha nem akarta megpróbálni.

Tom asla onu denemek istemedi.

Meg akarta venni a könyvet.

- O, kitabı satın almak istedi.
- Kitabı satın almak istedi.

Tomi látni akarta újra Marit.

Tom, Mary'yi tekrar görmek istedi.

Tom sem akarta volna másként.

Tom bunu herhangi başka bir yolla istemezdi.

Tom látni akarta Mary szobáját.

Tom Mary'nin odasını görmek istedi.

Tom szükségesnek akarta érezni magát.

Tom gerekli hissetmek istiyordu.

Valaki meg akarta őt ölni.

Birisi onu öldürmeye çalıştı.

Bob otthon akarta tartani a rókát.

Bob Tilkiye evde bakmak istedi.

Tom tudni akarta, hogy mit csinálunk.

Tom ne yaptığımızı bilmek istiyordu.

Csak nem akarta Marynek elmondani Tom.

Tom sadece Mary'ye söylemek istemedi.

Tomi nem akarta megsérteni Mari érzéseit.

Tom, Mary'nin duygularını incitmek istemedi.

Tom azt mindig meg akarta tenni.

Tom her zaman onu yapmak istedi.

Tom nem akarta Máriát feleségül venni.

Tom, Mary ile evlenmek istemiyordu.

Tom nem akarta, hogy Mary megtudja.

Tom, Mary'nin bilmesini istemiyordu.

Tom vissza akarta kapni a gyerekeit.

Tom çocuklarını geri istedi.

Tom azt akarta, hogy mindenki távozzon.

Tom herkesin gitmesini istedi.

Ő is fogni akarta velem a szavazólapot.

Benimle oy pusulasını tutmakta ısrar etti.

Tom azt akarta, hogy Mary menjen el.

- Tom Mary'nin gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin defolup gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin defolmasını istedi.
- Tom Mary'nin uzaklaşmasını istedi.
- Tom Mary'nin çekip gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin basıp gitmesini istedi.
- Tom Mary'nin yaylanmasını istedi.
- Tom Mary'nin terk etmesini istedi.

Tom azt akarta, hogy Mary tanuljon franciául.

Tom Mary'nin Fransızca öğrenmesini istedi.

Tom el akarta vinni Marit magával Bostonba.

Tom, Mary'yi Boston'a yanında götürmek istedi.

Tom azt akarta, hogy Mary segítsen Johnnak.

Tom Mary'nin John'a yardım etmesini istedi.

Nem akarta Tom, hogy Mary bajba kerüljön.

Tom, Mary'nin zorda olmasını istemedi.

A feldühödött csőcselék Jézus halálát akarta istenkáromlásért.

Öfkeli kalabalık küfür için İsa'nın öldürülmesini istedi.

A búvár tesztelni akarta a felszerelése határait.

Dalgıç ekipmanının sınırlarını test etmek istedi.

Azt mondta Tomi, nem akarta ezt tenni.

Tom onu yapmak istemediğini söyledi.

Tom azt akarta, hogy Mari korán hazajöjjön.

Tom Mary'nin eve erken gelmesini istedi.

Tomi nem akarta zavarni Marit amikor tanult.

Tom Mary'yi çalışırken rahatsız etmek istemedi.

Tom azt akarta, hogy Mary szeresse őt.

Tom Mary'nin onu sevmesini istedi.

Azt akarta Tom, hogy adjam ezt oda neked.

Tom bunu sana vermemi istedi.

Nem akarta Mary, hogy Tom eljöjjön a bulira.

Mary, Tom'un partiye gelmesini istemedi.

Tom nem akarta pontosan megmondani, miért késett el.

Tom neden geç kaldığını kesinlikle bana söylemez.

Tom mindenképpen meg akarta nézni a futball meccset.

Tom futbol izlemede ısrar etti.

Dan meg akarta menteni Linda-t a bajtól.

Dan Linda'yı sorundan kurtarmak istedi.

Mary tudni akarta, hogy Tomnak van-e barátnője.

Mary, Tom'un bir kız arkadaşı varsa öğrenmek istedi.

Azt akarta Tomi, hogy egy üzenetet átadjak neked.

Tom sana bir mesaj vermemi istedi.

Napóleon azt akarta, hogy Európa az Urál hegységig érjen.

Napolyon ta Ural Dağları'na kadar tek bir Avrupa istiyordu.

A város el akarta adni az összes közösségi kertet,

Bütün halk bahçelerini satmaya çalıştılar

Megkérdeztem tőle, mi történt, de nem akarta megmondani nekem.

Ona ne olduğunu sordum ama o bana anlatmak istemedi.

Nem értem, Tom miért akarta, hogy ma itt legyek.

Tom'un bugün neden burada olmamı istediğini anlamıyorum.

Tom azt akarta, hogy Mary segítsen neki a kertben.

Tom, Mary'den bahçede ona yardım etmesini istedi.

Hihetetlen, de épp fel akarta adni, mert elfogytak a forrásai.

Yine mucizevi şekilde, parası olmadığından vazgeçmek üzereydi.

Tom azt akarta, hogy hagyjam el a házat, hát eljöttem.

Tom evden çıkmamı istedi bu yüzden terk ettim.

Jefferson elnök nem akarta, hogy a kereskedelmi tilalom hosszan tartson.

Başkan Jefferson uzun sürecek ticaret yasağı istemiyordu.

Annak ellenére, hogy jegyesek vagyunk, nem akarta megengedni, hogy megcsókoljam.

Nişanlı olsak da, o beni öpmek istemiyordu.

Tomi meg akarta csókolni Marit, de nem volt hozzá elég bátorsága.

Tom Mary'yi öpmek istedi fakat denemek için cesareti yoktu.

Tom nem akarta megbolygatni a dolgokat, ezért inkább megőrizte a nyugalmát.

Tom, çıkıntılık yapmak istemediği için sessizliğini korudu.

- Ezt akarod?
- Nem ezt akarta ön?
- Hát nem ezt akarták maguk?

İstediğin bu değil mi?

Tomi meg akarta találni a módját, hogyan oldja meg a problémát.

Tom sorunu çözmenin bir yolunu bulmak istedi.

Én az elefántot akartam először megnézni, de Tom látni akarta a majmokat.

Önce fili görmek istedim ama Tom maymunları görmek istedi.

Tom csak azt akarta, hogy Mari is annyira szeresse őt, mint ő Marit.

Tom'un bütün istediği Mary'nin onu eskisi kadar çok sevmesiydi.

Tom nem mondta el Marinak, hogy miért nem akarta, hogy vele menjen Bostonba.

Tom, Boston'a neden onunla birlikte gitmesini istemediğini Mary'ye anlatmadı.

- Tom magánál szándékozik tartani a lopott pénzt.
- Tom meg akarta tartani magának az ellopott pénzt.

Tom çalınan parayı kendisi için saklamaya niyet etti.

- Tom azt szerette volna, hogy Mary kiszellőztessen.
- Tom azt akarta, hogy Mary kiszellőztesse a szobát.

Tom Mary'nin odayı havalandırmasını istedi.

- Tom szerette volna tudni, Mari mikor mehet haza.
- Tom tudni akarta, hogy Mari mikor fog hazamenni.

Tom Mary'nin ne zaman eve döneceğini bilmek istedi.