Examples of using "Lát" in a sentence and their turkish translations:
O beni görebiliyor mu?
Herhangi biri seni gördü mü?
Ali beni görüyor.
...hareket edemeyecek kadar kör.
Piton gece göremediğinden...
Öğretmen seni görebilir.
Tom beni göremez.
Tom'un yirmide yirmi görüşü var.
- İnşallah bizi kimse görmez.
- Umarım bizi kimse görmez.
Biz bu karanlıkta göremeyiz.
İkisi de yapay ışıkta iyi görüyor.
Bizim gözlerimiz görmekte zorluk çeker.
Tom gözlüğü olmadan göremez.
Size göre ben maç izlenen gürültülü bir barım,
Dişi puma görebiliyor. Guanako ise neredeyse kör.
Bu çıngıraklı yılan görebiliyor ama gözleriyle değil.
Bizim gibi o da ay ışığında pek renk göremez.
Tom bizi gördüğü için mutlu görünmüyor.
Orada gördüğün adam ünlü bir yazardır.
Tom gözlüksüz bir şey göremiyor.
Umarım kimse beni böyle görmez.
Umarım kimse seni böyle görmez.
Geceleyin karada... ...görüşü bizden kötüdür.
Gece görüşü kapibaranınkinden çok daha iyidir.
kurtarmaya değecek birini görüyor.
Bir arkadaşının seni görünce sevinip el sallaması, selam vermesi gibi.
Şüpheli bir şahıs görürseniz lütfen polise bildirin.
Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.
Oselolar karanlıkta daha da iyi görür. Eve dönme vakti.
Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.
Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.
Bu kadın kördür.
Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.
Gece görüşü domuzunkinden yedi kat daha iyi. Yaklaşmakta olan tehlikeden bihaberler.
Bu kadın kör.
Biliyoruz ki, bir kedinin gözleri bir insanın gözlerinden çok daha fazla ışık aldığı için geceleri rahatlıkla görebilir.
Parktaki insanları görüyor musun?
Verecegim sir çok basit: insan ancak yüregiyle baktigi zaman dogruyu görebilir. Gerçegin mayasi gözle görülmez.
Tom da bizi gördüğüne bizim kadar şaşırmıştı.