Examples of using "Nélkül" in a sentence and their turkish translations:
- O veda etmeden gitti.
- O veda etmeden ayrıldı.
- O veda etmeden terk etti.
Eller işe karışmıyor.
korkusuz bir şekilde.
davranmamız gerekiyor.
Gözlüklerin olmadan görebiliyor musun?
Tom'suz ne yapardım?
Biz onlar olmadan yapabiliriz.
Kaşığınız yoksa yemek yemek,
Tek kelime söylemeden çıktı.
O, uyarmadan ayrıldı.
Tek kelime etmeden çekip gitti.
O tek kelime söylemeden gitti.
O, aksansız konuşur.
O, veda etmeden ayrıldı.
O iz bırakmadan kayboldu.
Susuz yaşayamazsın.
Çayı şekersiz içerim.
- Su olmadan varlığımızı sürdüremeyiz.
- Susuz var olamayız.
- Su olmadan hayat olamaz.
- Susuz hayat olamaz.
Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
Yorum yok.
şiddet içermeyen protesto yolunu takip edenleri
hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler.
Kesinlikle yardıma ihtiyacım vardı.
Havasız yaşamak imkansızdır.
Emeksiz kazanç olmaz.
- Motosiklete kasksız binmek tehlikelidir.
- Kasksız motosiklet kullanmak tehlikelidir.
Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Gözlüğüm olmadan göremem.
- Gözlüklerim olmadan göremem.
İstisnasız hiçbir kural yoktur.
Bilimsiz gelecek yoktur.
Buzsuz çay.
Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.
Tom'suz gitmeyeceğim.
Güven olmadan dostluk olamaz.
Tom iz bırakmadan ortadan kayboldu.
O herhangi birimizden izin almadan dışarı çıktı.
Sütlü, ama şekersiz.
Aşksız yaşanır mı?
Tom düşünmeden konuşur.
Tom kapıyı çalmadan girdi.
Tom düşünmeden hareket etti.
Susuz yaşam yoktur.
Geçmişsiz gelecek yoktur.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Tom olmadan devam edemeyiz.
Tavsiyem olmasaydı, başarısız olurdun.
Animesiz dünya Internet erişimi olmayan bir çamaşır makinesi gibi olurdu.
ya da para olmazsa imkânsız olan hayaller,
yeni güçlü bir restorasyon hikâyesi olmadan
ve evsiz ve gelirsiz kaldı.
Hava olmadan yaşayamayız.
Çaba olmadan hiçbir şey kazanılamaz.
Rastgele roman okurdum.
Tek kelime söylemeden odadan ayrıldı.
Tom'un yirmide yirmi görüşü var.
Bitkiler susuz ölürler.
Ben bir baston olmadan yürüyemem.
- Hiç çevrilmemiş bir sürü cümle var.
- Hiç çevirisi olmayan birçok cümle var.
Bir çekiç olmadan bunu yapamam.
- Olayların akışına göre hareket edelim.
- Duruma göre hareket edelim.
Çiçekler susuz ölür.
Çaba sarf etmeden hiçbir şey mümkün değildir.
Tom olmadan yaşayamam.
- O, şekersiz kahveyi sever.
- O, şekersiz kahveden hoşlanır.
Bir iş olmadan nasıl geçineceksin?
Çiçekler su olmadan solarlar.
- Sen makyaj olmadan daha iyi görünüyorsun.
- Makyajsız daha iyi görünüyorsun.
O, habersiz geldi.
- Televizyon olmadan yaşayamam.
- Televizyonsuz yaşayamam.
Gayretli çalışma olmadan başarı mümkün değil.
Kitapsız bir hayat düşünülemez.
Sirkesiz patates kızartması, lütfen.
Çok çalışmadan başarılı olamazsın.
Hiç Tom'u gözlüksüz gördün mü?
Tom olmadan gitmiyoruz.
Çiçekler su olmadan solarlar.
Biri su olmadan yaşayamaz.
Kendimi gülmekten alamıyorum.
O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
Yardımın olmasaydı, boğulurdum.
Kendimi gülümsemekten alamadım.
Beyin olmadan düşünemezsin.
Tom bunu kimsenin yardımı olmadan yaptı.
O sürekli konuşuyordu.
Elektrik olmadan hayatlarımız nasıl olurdu?
Dünya kadınsız ne olurdu?
Bunu senin yardımın olmadan yapabilirim.
Emek olmadan yemek olmaz.
Hayatımı Mary'siz düşünemiyorum.
Ama tabii ki pilsiz çalişmaz.
Artık yardım olmadan yürüyemiyordu.
Korku olmazsa aptalca şeyler yaparız.
Bir TV olmadan yapamayız, değil mi?
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.
Gözlüğüm olmadan hiçbir şey göremiyorum.