Examples of using "Lássa" in a sentence and their turkish translations:
Gündoğumunu görmek için erken kalktı.
Tom hiç kimsenin onu görmesini istemiyor.
Tom neler olduğunu görmek için dışarı koştu.
Tom güneşin doğuşunu görmek için erken kalktı.
Annesini görmek için acele ediyor.
Tom görülmemeye çalışıyor.
Tom ne kadar şarap kaldığını görmek için şişeyi kaldırdı.
Her zaman yağmur yağarken yürümeyi sevmişimdir, çünkü kimse benim ağladığımı yağmurda göremez.
Işık kirliliği, insanlığın üçte birinin Samanyolu'nu görmesini engeller.
Kederli aile, oğullarının katilinin adalete teslim edilmesini görmek için on yıldan fazla beklemek zorunda kaldı.