Translation of "Sietett" in Turkish

Tom sietett.

Tom'un acelesi vardı.

Nagyon sietett.

Onun çok acelesi vardı.

Sietett az ágyába.

O, aceleyle onun başucuna geldi.

Nem sietett Tomi.

Tom'un hiç acelesi yoktu.

- Tom sietett, hogy utolérje Maryt.
- Tom sietett elcsípni Marit.

Tom Mary'ye yetişmek için acele etti.

Hozzám sietett, és megragadott.

hızla yanıma geldi ve bana tutundu.

Senki se sietett elhagyni a partit.

Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.

Sietett Tom, hogy elcsípje a vonatot.

Tom trene yetişmek için acele etti.

Tom sietett, hogy elérje a buszt.

Tom otobüse yetişmek için acele etti.

- Az anyjához sietett.
- Siet, hogy lássa az anyját.

Annesini görmek için acele ediyor.

Bob azért sietett haza, hogy megnézze a tv műsort.

Bob TV programını izlemek için acele ile eve gitti.

Sietett a házba, de csalódott volt, hogy üresen találta.

O eve aceleyle gitti ama boş bulduğunda hayal kırıklığına uğradı.

- Tom elég időt szánt a dologra.
- Tom nem sietett.

- Tom işi ağırdan aldı.
- Tom işi rölantiye aldı.