Translation of "Veled" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Veled" in a sentence and their turkish translations:

- Béke veled!
- Béke legyen veled!

Barış seninle olsun.

- Veled menjek?
- Akarod, hogy veled menjek?

Seninle gitmemi ister misin?

- Veled szeretnék menni.
- Szeretnék veled menni.

Ben seninle gitmek istiyorum.

Végeztem veled.

Seninle işim bitti.

Veled mehetek?

Seninle gelebilir miyim?

Futhatok veled?

Ben sizinle birlikte çalışabilirmiyim?

Egyetértünk veled.

Size katılıyoruz.

Veled megyek.

- Sizinle geleceğim.
- Seninle gelebilirim.

Isten veled!

Allah yardımcın olsun.

Beszélhetnék veled?

Seninle konuşabilir miyim?

Mehetek veled?

Ben sizinle birlikte gidebilir miyim?

Megyek veled.

- Sizinle geleceğim.
- Seninle geliyorum.
- Seninle gideceğim.
- Seninle birlikte gidiyorum.
- Seninle gidiyorum.
- Seninle gidiyor olacağım.

Egyetértek veled.

Katılıyorum sana.

- Holnap tudatom veled.
- Holnap tudatni fogom veled.

Sana yarın bildireceğim.

- El kell mennem veled?
- Veled kell mennem?

Seninle birlikte mi gitmeliyim?

- Már egyetértek veled.
- Most már egyetértek veled.

- Şimdi sana katılıyorum.
- Şimdi seninle aynı fikirdeyim.

- Találkozni fogok veled.
- Össze fogok futni veled.
- Össze fogok jönni veled.
- Nemsokára ütközünk.

Sana yetişeceğim.

- Később majd tudatom veled.
- Később tudatni fogom veled.

Ben daha sonra sana bildireceğim.

- Biztonságban érzem magam veled.
- Veled biztonságban érzem magam.

Seninle güvende hissediyorum.

- Tényleg szertnék veled lenni.
- Igazán szeretek veled lenni.

Seninle olmayı gerçekten seviyorum.

Igazán együttérzek veled.

Gerçekten sana acıyorum.

Szeretnék veled utazni.

- Seninle seyahat etmek istiyorum.
- Seninle yolculuk etmek istiyorum.

Hadd táncoljak veled.

Seninle dans etmeme izin ver.

Szeretnék veled menni.

Seninle gitmek istiyorum.

Szeretek veled beszélgetni.

Seninle konuşmak hoşuma gidiyor.

Beszélnem kell veled.

- Seninle konuşmam lâzım.
- Seninle konuşmam gerek.

Akartam veled beszélni.

- Seninle konuşmak istedim.
- Sizinle konuşmak istedim.

Veled van Mari?

- Mary seninle birlikte mi?
- Mary yanında mı?

Veled van Tomi?

Tom seninle birlikte mi?

Szívesen beszélgetek veled!

Seninle konuşmayı seviyorum.

Beszédem van veled.

Seninle konuşmak istiyorum.

Veled akartam lenni.

Seninle olmak istedim.

Szeretnék találkozni veled.

Ben seni görmek istiyorum, lütfen.

Boldogan mennék veled.

Seninle gitmekten mutlu olurdum.

Mi történt veled?

Sana ne oldu?

Mindenki egyetért veled.

Herkes sizinle aynı fikirde.

Tudatni fogjuk veled.

Biz size bildireceğiz.

Találkozhatok veled valahol?

Seninle bir yerde görüşebilir miyim?

Tom nincs veled?

Tom seninle değil mi?

- Béke veled!
- Béke.

- Selametle.
- Hadi selametle.

Találkozni akar veled.

O seninle tanışmak istiyor.

Volt valaki veled?

Sizinle kimse var mıydı?

Teljesen egyetértek veled.

- Seninle tamamen aynı fikirdeyim.
- Sana tamamen katılıyorum.
- Ben tamamen size katılıyorum.
- Ben tamamen sizinle aynı fikirdeyim.

Kezdek egyetérteni veled.

Seninle aynı fikirde olmaya başlıyorum.

Inkább veled lennék.

Seninle olmayı tercih ederim.

Kíméletes leszek veled.

Sana kıyak geçeceğim.

Veled fogok dolgozni.

- Seninle çalışacağım.
- Sizinle çalışacağım.

Találkozni fogunk veled.

Sizi göreceğiz.

Nem veszekszünk veled.

Sizinle hiçbir tartışmamız yok.

Tom veled megy?

Tom seninle gidiyor mu?

Tom beszélt veled?

Tom seninle konuştu mu?

Beszélnünk kell veled.

Bizim seninle konuşmamız gerek.

Mihez kezdjek veled?

Seninle ne yapacağım?

Igen, veled megyek.

Evet, seninle geleceğim.

Boldog voltam veled.

Ben seninle mutluydum.

Ki ment veled?

Seninle kim gitti?

Egyetértek veled, Tom.

Seninle aynı fikirdeyim, Tom.

Nagyon jó veled.

Seninle olmak harika.

Ki volt veled?

Kim seninleydi?

Veled kezdjük, Tom.

Tom, seninle başlayacağız.

Nem ebédelek veled.

Seninle öğle yemeği yemiyorum.

Történetesen egyetértek veled.

Seninle aynı fikirdeyim.

Beszélt veled valaki?

Herkes seninle konuştu mu?

Egyet értek veled.

Senin görüşünü paylaşıyorum.

Szeretnék veled reggelizni.

- Seninle kahvaltı yemek istiyorum.
- Seninle kahvaltı yapmak istiyorum.
- Sizinle kahvaltı yapmak istiyorum.

Akarok veled szerelmeskedni.

- Seninle sevişmek istiyorum.
- Seninle aşk yapmak istiyorum.

Beszélni szeretnék veled.

Seninle konuşmak istiyorum.

Veled kell mennem?

- Seninle birlikte mi gitmeliyim?
- Seninle gitmek zorunda mıyım?

Egyetértek veled ebben.

- Bu konuda sana katılıyorum.
- Bu hususta seninle hemfikirim.

Mindig veled lesz.

Her zaman seninle olacak.

Ki van veled?

Yanında kim var?

Ki evett veled?

Kim seninle yemek yedi?

- Viszlát!
- Isten áldjon!
- Isten veled!
- Ég veled!
- Ég áldjon!

Hoşça kal.

- Én nem akarok veled lenni.
- Nem akarok veled lenni.

Seninle olmak istemiyorum.

- Veled szórakozás a török nyelvet tanulni.
- Veled élvezet törökül tanulni.

Seninle Türkçe öğrenmek eğlencelidir.

"Paula, mi történt veled?

"Paula ne oldu yahu?

Egyidős vagyok veled, pajtás.

Biz aynı yaştayız moruk!

Szeretnék veled négyszemközt beszélni.

Ben sizinle özel olarak konuşmak istiyorum.

Veled megyek a hídig.

Köprüye kadar seninle gideceğim.

Feltétlenül beszélnem kell veled.

Seninle gerçekten konuşmam lâzım.

Tom akar veled beszélni.

Tom seninle sohbet etmek istiyor.

Beszélhetnék veled néhány szót?

Seninle biraz konuşabilir miyim?

Akarod, hogy veled menjek?

Seninle gelmemi ister misin?

Beszélnünk kell veled valamiről.

Bir şey hakkında seninle konuşmamız gerek.

Nem akarok beszélni veled.

- Ben seninle konuşmak istemiyorum.
- Seninle konuşmak istemiyorum.

Nem akarok veled sétálni.

Seninle yürümek istemiyorum.

Meg akarom veled osztani.

Bunu seninle paylaşmak istiyorum.

Nem akarok veled vitázni.

- Seninle tartışmak istemiyorum.
- Seninle kavga etmek istemiyorum.

Miért akarnék veled menni?

Neden seninle gitmek istiyorum?

Nagyon jó veled lenni.

Seninle olmaktan hoşlanıyorum.

Rémálom volna veled élni.

Seninle birlikte yaşamak bir kabus olurdu.

Muszáj, hogy találkozzak veled.

Seni görmeliyim.

Beszélnem kell veled személyesen.

- Seninle birebir konuşmam lâzım.
- Sizinle bizzat konuşmam gerekiyor.

Tom szeretne beszélni veled.

Tom seninle konuşmak istiyor.