Examples of using "Költségeket" in a sentence and their turkish translations:
O, giderleri hesapladı.
Giderleri kontrol altına almalıyız.
Bazen de aileler ücretleri daha fazla karşılayamayacak hâle geliyorlar.
İşletme maliyetlerini kısmamız gerekir.
İspanya'daki savaş en sonunda 240.000 Fransız askerine mal olacaktı: