Translation of "Jut" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Jut" in a sentence and their turkish translations:

Jut kenyér mindenkinek.

Hepinize yetecek kadar ekmek var.

Miért jut ez eszembe?

Neden bunun hakkında düşünüyordum?

Sok minden jut eszünkbe.

demek istediğim çok fazla seçenek aklıma geliyor.

A légy nektárhoz jut.

Sineğe nektar hediye ediliyor.

Eszedbe jut bármilyen indok?

Herhangi bir neden düşünebiliyor musun?

Nem jut eszembe semmi.

Hiçbir şey düşünemiyorum.

Nagyon kevés jut nekik megélhetésre.

Yaşamak için çok az şeyleri var.

Nem jut eszembe a neved.

Adını hatırlayamıyorum.

Semmi nem jut az eszembe.

Akla hiçbir şey gelmiyor.

Különben nem jut időnk az önkénteskedésre

çünkü aksi takdirde, şu anda yüzleştiğimiz bu birçok davaya

Ma éjjel bőven jut hal mindenkinek.

Bu gece herkese yetecek balık var.

A legjobb ok, ami eszembe jut:

aklıma gelen en iyi sebep:

Aggódtam miatta: „Hogy jut most ételhez?”

"Nasıl yemek buluyor?" diye endişeleniyorum.

Nem jut eszembe, hogy hová tettem.

Onu nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

Most nem jut eszembe a neve.

Ben şimdi onun adını hatırlayamıyorum.

Eszembe jut valaki erről a számról.

- Bu şarkı bana birini hatırlatıyor.
- Bu şarkı bana birisini hatırlatıyor.

jut a nők és a környezet támogatására,

kadınlara ve çevreye gidiyor,

Feltehetően nem az informatikus jut először eszünkbe.

bilgisayar bilimcileri muhtemelen aklınıza gelen ilk kişiler olmaz.

Azaz egy jut minden 600 ezer lakosra.

Yani her 600.000 insan için tek bir cerrah.

A szén fotoszintézis útján jut a talajba,

Karbon, yeşil bitkilerin atmosferden karbondioksiti alıp bünyelerinde

Ekkor szén-dioxid jut ki a légkörbe,

Gördüğünüz gibi, çürüme ile metan ve azot oksit gibi

Nem jut eszembe egy jó példa sem.

Uygun bir örnek düşünemiyorum.

Nem jut eszembe semmi, amit tőled akarhatnék.

Senden istediğim herhangi bir şey düşünemiyorum.

Erről jut eszembe, szabad vagy ma este?

Bu arada, bu akşam boş musun?

Aki sehova sem indul, nem jut sehova.

Hiç bir yere gitmeyen, hiçbir yere de ulaşamaz.

Manapság több mint kétmilliárd ember nem jut gyógyszerkészítményekhez.

Bugün, iki milyardan fazla insan ilaçlara erişimi olmadan yaşıyor.

A legtöbb állat élelmet keresve jut a városokba.

Çoğu hayvan, şehirleri yiyecek bulmak için ziyaret eder.

Nem sok napfény jut be ebbe a szobába.

Bu oda fazla güneş almaz.

Erről a parkról a gyerekkorom jut az eszembe.

Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.

Ahányszor erre a fényképre nézek, édesapám jut eszembe.

Bu resme her bakışımda babamı düşünürüm.

Ez azt jelenti, hogy ha közben eszünkbe jut valami,

Düşünceler aklınıza geldiğinde

Jut eszembe, jövő héten lesz az egyetemi diplomaosztó ünnepség.

Sırası gelmişken, gelecek hafta üniversite mezuniyet törenimiz olacak.

Az előbújás, a coming out ezentúl már nem jut szerephez,

Söz konusu grevler, artık seçenek olmaktan çıkacaklar

Eszembe jut, milyen érzés, amikor ki kell mondanom az igazságot.

Sonra gerçekleri konuştuğum zamanları düşünüyorum.

- Hogyan jut el Tomi az iskolába?
- Hogyan megy Tomi iskolába?

Tom okula nasıl geliyor?

A tengeren játszódó éjjeli drámákban fontos szerep jut a Hold ciklusainak.

Ay döngüsü, geceleyin denizde yaşanan pek çok dramın ritmini belirler.

Órák óta próbálok írni valamit, de semmi sem jut az eszembe.

Saatlerdir bir şey yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor.

- Nem emlékszem a nevére.
- Nem jut eszembe a neve.
- Nem tudok visszaemlékezni a nevére.

Ben onun adını hatırlayamıyorum.