Examples of using "Jövőben" in a sentence and their turkish translations:
öyle heyecanlılar ve geleceğe öyle umutla bakıyorlar ki.
Gelecekte ne yapmak istiyorsun?
Gelecekte ne yapmak istiyorsun?
Gelecekte geç kalmamak için çalışacağim.
Lütfen, gelecekte biraz daha dikkatli ol.
gösteren bu günlerde pek çok geçerli kaygı var.
O bana gelecekte daha dikkatli olacağına söz verdi
ve yiyeceğimizin geleceğinin ne olacağını düşünmemize olanak sağlıyor.
Gelecek için önemli olan şeyleri ölçmüyoruz.
- Gelecekte ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
- Gelecekte ne olacağını kimse bilmiyor.
- Gelecekte ne olacağını kimse bilmez.
Bizim gelecekte ton balığı yememizin mümkün olmayacağı mümkündür.
Gelecekte ne olacağını kimse bilemez.
Tom asla para konusunda endişe etmek zorunda kalmayacak.
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.
Gelecekte ihtiyaç duyacakları tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.
Gelecekte benim için mağazada ne olduğunu bilmiyorum.