Examples of using "Kicsit" in a sentence and their turkish translations:
Ben biraz konuşabilirim.
Biraz Fransızca konuşurum.
Ben biraz Almanca konuşurum.
Biraz İspanyolca konuşuyorum.
Biraz Slovence konuşuyorum.
Ben biraz Japonca konuşuyorum.
Ben biraz korkmuştum.
rengi biraz değişmiş durumda,
Biraz araştırma yaptım.
Biz biraz geç kaldık.
O birazcık şişman.
Biraz dinlenin.
Biraz zayıf hissettim.
Ben biraz İngilizce konuşabiliyorum.
Biraz yorgunum.
Biraz istirahat etmelisin.
biraz mekanik ses verdiğini biliyorsun.
O biraz yağlı.
Biraz dinlen.
Ben şu an biraz şaşkınım.
Biraz daha.
Biraz daha?
Biraz uyuyalım.
Hava biraz soğuk.
Biraz daha yakına gel.
Hadi biraz hızlı yürüyelim.
Sadece şarkı söyleyelim.
Biraz uyu.
O biraz utangaç.
Biraz dinlenebilir miyim?
Biraz rüzgar var.
Biz bir süre dinlendik.
Biz biraz geç vardık.
Sadece biraz kafam karışık.
Sadece biraz gerginim.
Bir süre dışarıda olacağım.
Biraz hava almak istiyorum.
Biz biraz gerideyiz.
Biraz yaklaş.
Ben biraz geç kaldım.
- Daha spesifik olur musun?
- Daha iyi anlatabilir misin?
Bir mola verelim.
Biraz korktuğumu hissettim.
Biraz endişeliyim.
Biz bir süre konuştuk.
Biraz daha ileri gidelim.
Bazı şarkılar söyleyelim.
Ben biraz terliyordum.
Ben biraz şaşırmıştım.
- Bir süre burada kalır mısın?
- Lütfen bir süreliğine burada kalır mısın?
Azıcık bekle.
Çok az Almanca konuşurum.
Evet, birazcık.
Son zamanlarda biraz hastaydım.
Ben biraz korkuyorum.
Biraz daha kibar ol!
Ben biraz açtım.
Biraz Fransızca konuşabilirim.
Sana biraz kızgınım.
Biraz yorgunum.
Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?
O, biraz İngilizce konuşabilir.
Benim gibi sohbette kötü olan birinin
En fazla biraz daha uzun sürer.
Kısa bir yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?
Sanırım biraz uzanacağım.
Tom biraz ciddileşti.
Bundan biraz ister misin?
Bana sadece biraz ver.
Bir süre içinde konuşacağız.
Biraz kafam karıştı.
Ben hala biraz şaşkınım.
Bir süre kalın.
Ben biraz açım.
Biraz Japonca biliyorsun.
Kafam biraz ağrıyor.
Beni çok az tanıyorsun.
Bana acı.
Daha sonra biraz görüşebilir miyiz?
Biraz uyumalısın.
- Tom, hafif çatlaktır.
- Tom biraz kaçıktır.
Ben kısa bir süre için burada kalacağım.
Ben bir siesta yapacağım.
Biraz hava almalıyım.
Lütfen biraz daha yavaş konuşun.
Biraz Fransızca konuşabilirim.
Biraz Fransızca bilirim.
Ben biraz Almanca anlıyorum.
Ben biraz formdan düştüm.
Biraz acıkmaya başladım.