Examples of using "Irodájába" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'un ofisine gidiyorum.
- Tom'un bürosuna gidiyorum.
Patronum beni ofisine çağırdı.
Babam bazen beni ofisine götürüyordu.
Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir biçimde nefes aldı.
Başkan bize şahsen ofisine kadar kılavuzluk etti.
Tom saat 8 civarında ofisine gelir.
Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir nefes aldı.
Tom ofisine girdi ve masasının üstünde bir kutu gördü.