Examples of using "Vett" in a sentence and their turkish translations:
"O bir saat aldı mı?" "Evet, o bir tane aldı."
O bir uçak bileti satın aldı.
O tavuk aldı.
- O biraz pirinç aldı.
- O biraz pirinç satın aldı.
O, yarışa katıldı.
Ona biraz şeker aldı.
O, bir hostesle evlendi.
O bir araba satın aldı.
- Derin derin soludu.
- Derince bir nefes aldı.
Tom soluk aldı.
O bir gazete satın aldı.
Bana bir hediye mi aldın?!
O, ekmek satın almadı.
Tom ne satın aldı?
Tom rulo satın aldı.
Tom biraz ekmek aldı.
Tom biraz patates aldı.
O bir tavuk satın aldı.
O, fuarda iki at satın aldı.
Hele şükür biri beni ciddiye aldı.
O, benim için bir albüm satın aldı.
O, iki çift çorap aldı.
O yeni bir araba satın aldı.
O, ona bir köpek satın aldı.
O bir düzine yumurta aldı.
O yanlışlıkla zehir aldı.
O, dükkânda ne aldı?
- Tom deri bir ceket aldı.
- Tom bir deri ceket aldı.
O, sola keskin bir dönüş yaptı.
Güzellik yarışmasına katıldı.
O, derin bir nefes aldı.
O beni fark etmedi.
Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.
O beni kanadı altına aldı.
Tom bana güller aldı.
Tom bir ipek halı satın aldı.
O, iki paundluk tereyağ aldı.
Onun üzerinde bir ceketi yok.
Tom otomatik satış makinesinden bir içki satın aldı.
Tom ekmek almadı.
Tom bilet almadı.
O on derin nefes aldı.
Tom Mary'ye bir şey aldı.
- Tom bir silah satın aldı.
- Tom bir tabanca satın aldı.
Tom gazete satın aldı.
Tom kimle evlendi?
Mario bir mikroskop aldı.
Tom bir araba aldı.
Babam bir kamera satın aldı.
Onun için bir gömlek satın aldı.
Ona bir kamera satın aldı.
Ona bir bilet satın aldı.
O, iki düzine yumurta satın aldı.
Tom bir köpek aldı.
Leyla bir silah satın aldı.
Tom, Mary için bir şey satın aldı.
Tom bir halı aldı.
Tom banyo yaptı.
- Tom bir bilgisayar aldı.
- Tom bir bilgisayar satın aldı
- Tom bir sözlük aldı.
- Tom bir sözlük satın aldı.
Tom beni aptal yerine koydu.
bir alıntıyla başlamak istiyorum.
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
- Çocuğa bir oyuncak aldı.
- O, çocuk için bir oyuncak aldı.
Mağazada bir parça mobilya aldı.
50,000 yen'e bir bisiklet aldı.
Çocuk bir köpek aldı.
O, o dükkânda ne satın aldı?
O, çok miktarda un ve yağ satın aldı.
Tam olarak bir saat sürdü.
- Tom Mary'ye bir hediye getirdi.
- Tom, Mary'ye bir hediye getirdi.
Tom Mary'ye bir bilet aldı.
O, neredeyse hiç kitap açmaz.
O, çocuğu için bir oyuncak aldı.
Annem iki şişe portakal suyu aldı.
Çorap giydi.
Tom, Mary için bir içki satın aldı.
Tom senden ne kadar aldı?
Tom yeni bir ev satın aldı.
Tom, Mary'ye bir araba satın aldı.
Tom bir hula hup aldı.
Tom bir kaşmir kazak aldı.
O üşütmemek için bir kazak giydi.
O otuz dakika sürdü.
Tom, Mary'ye bir bira satın aldı.
Tom bir veranda mobilya getirdi.
Tom toplantıya katıldı.
Hiç kimse bizi fark etmedi.
Tom Mary'ye bir köpek aldı.
Tom kendine bir smokin aldı.
Tom araştırmaya katıldı.