Examples of using "Főnöke" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'nin patronudur.
Kendimin patronuyum.
Yöneticisinin düşüncesini reddetti.
O bizim bölümün patronudur.
Benim bölüm şefimdir.
Tom her zaman patronu hakkında şikayet ediyor.
Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir biçimde nefes aldı.
Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir nefes aldı.
Tom'un patronu ona onun performansının çok yetersiz olduğunu söyledi.
- Patronu gerçeği öğrendiğinde, yalan onun başını derde soktu.
- Patronu gerçeği öğrendiğinde yalan onun başını belaya soktu.