Examples of using "Házába" in a sentence and their turkish translations:
Yıldırım evini vurdu.
Tom Mary'nin evine gizlice girdi.
Dün gece evine zorla girildi.
ve 2,2 km ötede yaşayan babam ve üvey annemin evine gider
Tom Mary'nin John'un evine gitmesi ve ona yardım etmesi gerektiğini düşünüyordu.