Examples of using "Furcsának" in a sentence and their turkish translations:
Onu garip buluyorum.
Tuhaf görünüyor.
Tom tuhaf görünüyor.
Onun söylediği tuhaf görünüyor.
Birçok bilim adamı garip olarak düşünülür.
Dünya çok garip görünüyor.
- Garip gelebilir ama söylediği doğru.
- Kulağa garip geliyor olabilir ama söylediği doğru.
Ben bir şeyin tuhaf olduğunu düşündüm.
Bunun tuhaf olduğunu düşünen tek kişi ben miyim?
- Daha önce yurt dışına hiç çıkmamıştım, bu yüzden her şey bana tuhaf göründü.
- Daha önce hiç yurt dışına çıkmamıştım, bu yüzden her şey garibime gitti.