Examples of using "Beszélgetést" in a sentence and their turkish translations:
Bir sohbet başlatın.
Onlar konuşmayı kestiler.
Konuşmaya devam ettik.
O konuşmayı kesti.
Konuşmaya devam et.
O konuşmaya devam etti.
Konuşmaya devam ettim.
CEO ve kıdemli yöneticilerle yaptığım
O, konuşmaya tesadüfen kulak misafiri oldu.
O konuşmayı sürdüremez.
Seninle konuşmaktan zevk aldım.
Ve son olarak da sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın
Birbirinizle konuşmayı bırakın ve dinleyin!
Konuşma gizlice kaydedildi ve delil olarak kullanıldı.
Bu konuşmaya devam etmeyi tercih etmiyorum.
- Bu konuşmaya dışarıda devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bence bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bana kalırsa bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
O, konuşmayı komşular hakkındaki dedikodu ile tatlandırmaya çalıştı.
Tom Mary ile konuşmaktan gerçekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Devamında İngilizce konuşalım lütfen.
Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle konuşmaya devam etmek çok zor.
Tom'la uzun bir sohbetim oldu.
Konuşmayı kesin.