Translation of "Emiatt" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Emiatt" in a sentence and their turkish translations:

Emiatt "mikrogravitációnak" hívjuk.

Bu sebeple ona ''yer çekimsiz ortam'' diyoruz.

Kigúnyoltuk őt emiatt.

Bunun hakkında onunla alay ettik.

Emiatt lett dühös.

Onun öfkeli olmasının nedeni odur.

Emiatt bajba kerülsz.

O, seni tehlikeye atar.

Ne aggódj emiatt.

Endişelenme!

Minek aggódni emiatt?

- Ondan endişe duymaya ne gerek var?
- Onu kafaya takmaya ne gerek var?
- Endişelenmeye ne gerek var ki?

Emiatt vagyok elfoglalt.

Meşgul olmamın nedeni budur.

Emiatt ne aggódj!

- Bunun için endişelenme.
- Bunu dert etmeyin.

Emiatt kezdődött minden.

Onun hepsi bundan dolayı başladı.

Emiatt pedig folytatódni fog.

Bu yüzden devam edecek.

és emiatt rendkívül hatékony.

ve kendi kendini kanıtlaması.

Emiatt nagyon izgatott vagyok.

Bunun hakkında heyecanlıyım.

Emiatt nem érdemes szomorkodni.

Üzgün olunacak bir şey değil.

Emiatt nem kell aggódnod.

- Bundan endişelenmemelisin.
- Bundan endişelenmemelisiniz.

Emiatt nem szégyellem magam.

Ben bundan utanmıyorum.

Emiatt elnyomjuk magunkban a lehetőségeket,

Bu, kendimiz için fırsatları bastırmamıza neden oluyor

emiatt esetleg újra kell műteni.

bunun sonucunda ise yeniden ameliyat olmaları gerekiyor.

Emiatt sok mély beszélgetést folytatok

CEO ve kıdemli yöneticilerle yaptığım

És emiatt azt kell mondanom,

Ve bu nedenle de,

Nem érzem magam bűnösnek emiatt.

Ben bu konuda suçlu hissetmiyorum.

Emiatt szükséges a költségek csökkentése.

Bu nedenle, maliyetin düşürülmesi gereklidir.

- Nem szeretnélek emiatt olyan sokszor zavarni téged.
- Nem akarom, hogy emiatt olyan sokat aggódj.

Onun hakkında o kadar çok endişelenmeni istemiyorum.

Emiatt nyolcan börtönbe kerültek 2015-ben,

2015'te bu öğretmenlerden sekizi bu yüzden hapse girdi

Miért kellene emiatt rosszul éreznem magam?

Niçin bununla ilgili kötü hissetmeliyim?

Nem kellene emiatt gyűlölködő ímélekre számítanom,

Ben, gelen kutuma nefret mesajları almayı dört gözle bekliyor değilim;

emiatt interjút készítettek velem a nemzeti rádióban,

ve bu nedenle NPR benimle bir röportaj yaptı,

Nem akarom, hogy az emberek sajnáljanak emiatt.

insanların benim adıma kötü hissetmesini istemiyorum.

- Ne aggódj most amiatt!
- Emiatt most ne aggódjunk!

Şimdi onun hakkında endişelenmeyelim.

Emiatt a nagy méretet hordó nők értéktelennek érzik magukat,

Bu fikir, büyük bedenli kadınların geçersiz,

- Nem mondhatnám, hogy boldoggá tesz.
- Nem igazán vagyok emiatt boldog.

Onun hakkında tam olarak mutlu değilim.

- Nagyon örülök ennek a lehetőségnek.
- Izgatott vagyok emiatt a lehetőség miatt.

Ben bu fırsat hakkında heyecanlıyım.