Translation of "Beszélünk" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Beszélünk" in a sentence and their turkish translations:

Telefonon beszélünk.

Biz telefonda konuştuk.

Később beszélünk.

Daha sonra konuşacağız.

Hamarosan beszélünk.

Yakında seninle konuşacağım.

Vacsoránál beszélünk.

Akşam yemeğinde konuşacağız.

Nem beszélünk.

Biz konuşmuyoruz.

Franciául beszélünk.

Fransızca konuşuyoruz.

Sosem beszélünk.

Biz asla konuşmayız.

Beszélünk utána.

Biz daha sonra konuşacağız.

Miről beszélünk?

Biz ne hakkında konuşuyoruz?

Kiről beszélünk?

Biz kim hakkında konuşuyoruz?

Japánul beszélünk.

Biz Japonca konuşuruz.

- Mi mindnyájan beszélünk franciául.
- Mindannyian beszélünk franciául.

Hepimiz Fransızca konuşuruz.

- Már nem arról beszélünk.
- Többet nem beszélünk arról.

Bunu daha da fazla konuşmuyoruz.

Otthon franciául beszélünk.

Biz evde Fransızca konuşuruz.

Majd később beszélünk.

Seninle daha sonra konuşacağım.

Majd holnap beszélünk.

- Seninle yarın konuşacağım.
- Sizinle yarın konuşacağım.

Később még beszélünk.

Daha sonra konuşacağız.

Erről nem beszélünk.

Biz o konuda hiç konuşmadık.

Mindannyian magyarul beszélünk.

Hepimiz Macarca konuşuruz.

Otthon magyarul beszélünk.

Evde, Macarca konuşuruz.

Mindketten beszélünk franciául.

İkimiz de Fransızca konuşuyoruz.

- Otthon csak franciául beszélünk.
- Otthon mi kizárólag franciául beszélünk.
- Otthon mi csak franciául beszélünk.

Biz evde sadece Fransızca konuşuruz.

Amikor az agyról beszélünk, amikor az agyról beszélünk, tudniuk kell,

biz beyin hakkında konuşurken, şunu bilmelisiniz,

Mi mindnyájan beszélünk franciául.

Hepimiz Fransızca konuşabiliriz.

Odahaza csak spanyolul beszélünk.

- Evde sadece İspanyolca konuşuruz.
- Evde sadece İspanyolca konuşuyoruz.

Ausztrália fiataljainak nevében beszélünk.

Avustralya'nın gençleri adına konuşuyoruz.

Beszélünk erről vagy sem?

Bunun hakkında konuşacak mıyız yoksa konuşmayacak mıyız?

Itt most angolul beszélünk.

Burada İngilizce konuşuyoruz.

Erről majd később beszélünk.

Bunu daha sonra konuşacağız.

Néha tényleg összetört szívről beszélünk.

tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.

Miért nem most beszélünk róla?

Neden şimdi bu konuda konuşmuyoruz?

Az osztályban németül beszélünk mi.

Sınıfta Almanca konuşuyoruz.

Nem beszélünk komolyan a belföldi terrorfenyegetésről,

Beyazların üstünlüğüne inananların temsil ettiği yerli terörist tehdidini

Mire gondolunk, amikor a zajról beszélünk?

Peki gürültüden bahsederken ne kastediyoruz?

Ne vágj közbe, ha mi beszélünk.

Biz konuşuyorken kesme.

A háborúval és a börtönnel kapcsolatosan beszélünk.

hem de savaş ve hapsolma bağlamında.

Kétlem, hogy Tom érti azt, amiről éppen beszélünk.

Tom'un ne hakkında konuştuğumuzu anladığından emin değilim.

Akkor úgy gondoltam, soha többé nem beszélünk majd egymással.

Onlarla bir daha asla konuşmayacağımı düşündüm.

Minél többször bánnak velünk úgy, mintha nem tudnánk, miről beszélünk,

Sanki ne konuştuğunu bilmiyormuşsun gibi muamele gördükçe

- Ami Vegasban történik, maradjon Vegasban.
- Ami Vegasban történik, arról máshol nem beszélünk.

Vegas'ta olanlar, Vegas'ta kalır.

Két fülünk van és egy szánk, szóval többet kellene hallgatnunk, mint amennyit beszélünk.

İki kulağımız ve bir ağız var, bu nedenle söylediklerimizden daha çok dinlemeliyiz.