Examples of using "állását" in a sentence and their turkish translations:
Bazı nedenlerden dolayı işini bıraktı.
Tom işini kaybetti.
O niçin işini bıraktı?
Tom işini Pazartesi günü kaybetti.
işine devam ettiğinden emin olmaktır.
- O işini kaybetti.
- İşini kaybetti.
Polislerin çoğu işlerini kaybetti.
Sen işini bir yargılamada kaybedebilirsin
Tom Mary'nin işini bırakmasını söyledi.
Bu denli sevdiği işini kaybetmesi Meryem'e büyük bir darbe oldu.
John işini bıraktığını eşine nasıl açıklayacağını bilmiyordu.
Tom işini kaybetti. Çünkü firma bir robotun onun işini daha iyi yapabildiği sonucuna vardı.