Examples of using "Hétfőn" in a sentence and their turkish translations:
Onu pazartesi yap.
Beni pazartesi günü ara.
Pazartesi günü görüşürüz.
Pazartesi günü çalışıyor musun?
Pazartesi günü gidiyorum.
Pazartesi görüşürüz.
Pazartesi görüşürüz.
Pazartesi buluşalım.
Okul pazartesi başlıyor.
Önümüzdeki pazartesi seni görebilecek miyim?
Pazartesi nerede olacaksın?
Pazartesi günü gitmeliyim.
Pazartesi orada olacağım.
Pazartesi günü nereye gidiyorsun?
O, pazartesi günü olabilir.
Pazartesi gelmek zorunda mıyım?
Pazartesi günü çalışmıyorum.
- Her şey pazartesi günü belli olacak.
- Her şey pazartesi günü kararlaştırılacak.
- Her şey pazartesi günü belirlenecek.
Pazartesi günü ne oldu?
Pazartesi günü döneceğim.
Bunu Pazartesi günü yaptın mı?
Pazartesi günü nereye gittiniz?
Pazartesi günü Boston'da olacağım.
Pazartesi günü gidemem.
Pazartesi günü çalışmadım.
Gelecek Pazartesi okul başlar.
Okul pazartesi günü açılacak.
Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.
Pazartesi günü personel toplantımız var.
Lütfen pazartesi gün gel.
Dersler pazartesi günü başlıyor.
Tom pazartesi günü öldü.
Tom pazartesi geri geliyor olacak.
- Tom pazartesi günü ayrıldı.
- Tom, pazartesi gitti.
Geçen pazartesi neredeydin?
Pazartesi günü Boston'a gitmeyeceğim.
Tom pazartesi günü ulaştı.
Olay pazartesi günü.
Tom Pazartesi günü nadiren meşgul.
Geçen pazartesi çalışmadım.
Pazartesi günü burada olmayacağım.
Pazartesi günü Boston'da olmayacağım.
Gelecek pazartesi Boston'dan ayrılıyoruz.
Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.
Birçok müze pazartesileri kapalıdır.
Pazartesi günleri çalışırım.
Tom pazartesi iyi görünüyordu.
O, pazartesi günü olmayacak.
Tom Pazartesi günü cezaevinden tahliye edildi.
Gelecek pazartesi öğle yemeği için buluşalım.
Tom geçen Pazartesi çalışmadı.
Jüri seçimi pazartesi günü başlıyor.
Tom işini Pazartesi günü kaybetti.
Pazartesi günü oraya gitsen iyi olur.
Pazartesi 2.30'da doktorla görüşmek için bir randevu aldım.
ve pazartesi günü, tahmin edebileceğinden daha erken bir zamanda
Bunun hakkında yarın toplantı yapabilir miyiz?
Tom da geçen pazartesi Boston'daydı.
Gelecek pazartesi okula gelmek zorunda mıyız?
Komite önümüzdeki pazartesi toplanacak.
Maalesef pazartesi günü gidemeyiz.
Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.
Pazartesi günü işten sonra yemeğe gelmek ister misin?
Pazartesi günü sana yardım edebileceğimi sanmıyorum.
Pazartesi günü geldi ve ertesi günü yine ayrıldı.
Tom her Pazartesi günü Mary'nin evde olduğunu söyledi.
Standart çalışma haftası pazartesi başlar ve cuma sona erer.
Tom'a daha yeni pazartesi günü bana yardım etmek zorunda olmadığını söyledim.
Pazartesi benim en yoğun günümdür.
Tom gelecek pazartesi Boston'dan geri gelecek.
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.