Examples of using "Müsst" in a sentence and their turkish translations:
Birlikte çalışmak zorundasınız.
Buradan alınmam gerekecek.
Aletleri kullanmak zorundasın.
Daha fazla yemelisiniz.
Kararını vermek zorundasın.
Kendin için düşünmelisin.
Düzenli yemeniz gerek.
Siz çocuklar acele etmek zorundasınız.
Kısır döngüyü kırmalısın.
Eve gitmelisin.
Sigara içmeyi bırakmalısın.
Siz sadece birbirimize güvenmek zorundasınız.
Birlikte çalışmanız gerekiyor.
Neden siz hep kavga ediyorsunuz?
Otobüsü beklemeniz lazım.
Treni beklemeniz lazım.
Taksiyi beklemeniz lazım.
Üçünüzün bunu yapması gerekiyor.
Biz geri gelene kadar burada kalacaksın.
Her şeyden önce, birbirinize yardım etmelisiniz.
Yolun diğer tarafında beklemelisiniz.
Saçınızı kesmeniz gerekiyor.
Beni affetmelisin.
Sen ve Tom çok mutlu olmalısın.
- Bütün yapmanız gereken birbirinize güvenmektir.
- Yapmanız gereken tek şey birbirinize güvenmektir.
Biraz daha yemen gerekiyor.
Bunu her gün yapmaya başlayın.
Gitmek zorundasın.
Dikkat etmek zorundasın.
Yemek yemelisin.
Dövüşmek zorundasın.
Yardım etmek zorundasın.
Başlamak zorundasın.
Senin istifa etmen gerekir.
Kahvaltı yemen gerekiyor.
Daha fazla ödemeye hazırlıklı olmalısınız.
Taşınmak zorundasın.
Zorlukların üstesinden gelmek zorundasın.
- Uyanman gerekiyor.
- Uyanmalısın.
Kendine bakmalısın.
Hazırlanman gerekiyor.
Bugün okula gitmek zorunda mısın?
Onu bugün yapmalısın.
Biraz daha kibar olmalısın.
Dinlenmelisin.
Sakin kalmalısın.
- Eve gitmelisin.
- Eve gitmek zorundasın.
Bunu yapmak zorundasın.
- Bana yardım etmelisin.
- Bana yardım etmen gerekir.
Bize yardım etmek zorundasın.
- Tom'u bulman gerekiyor.
- Tom'u bulmalısın.
- Tom'u bulman lazım.
- Tom'u bulmak zorundasın.
Bana inanmak zorundasın.
Tom'a özür dilemelisin.
Su içmek zorundasın.
- Uyanık kalmak zorundasın.
- Uyanık kalman gerekiyor.
- Uyanık kalmalısın.
Karar vermek size kalmış.
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısın?
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısınız?
Bütün yapman gereken gülümsemek.
- Yorgun olmalısın.
- Yorgun olmalısınız.
Özür dilemelisin.
Hayır, zorunda değilsin.
Tek başınıza düşünmelisiniz.
Daha dikkatli olman gerekiyor.
Derhal gitmelisin.
Acele etmek zorundasın.
Sen tamamen hareketsiz olmalısın ve parmak uçlarında yürümelisin. Bebek uyuyor.
- Fransızca öğrenmeniz gerekiyor.
- Fransızca öğrenmelisin.
Bugün gitmene gerek var mı?
Gerçekten gitmek zorunda mısın?
Eve gitmek zorundasın.
Öyleyse yapma. Eğer yapmak zorunda değilsen, yapma.
Seçmek zorundasın.
Sen gerçeklerle yüzleşmek zorundasın.
Televizyon için yer açmalısın.
Zamanı boşa harcamamak için dikkatli olmalısın.
- Sabah kahvaltısı yapmalısın.
- Kahvaltı yapman gerekiyor.
Daha fazla lif yemen gerekir.
Sen onun evini görmek zorundasın.
Onun konuşmasını kaydetmelisin.
Bunu da almak zorundasın!
- Okula gitmelisin.
- Okula gitmelisiniz.
Ben birbirinizden nefret ettiğinizi biliyorum ama aynı takımdasınız, birlikte çalışmanız gerekiyor.
Bu defa oraya gitmelisin.
Önce Tom'a sormak zorundasın.
Bunu görmek zorundasın.
Bize söylemelisin.
Hâlâ öğreneceğiniz çok şey var.
Buna kendin için karar vermek zorundasın.
Sen hatalı olmalısın.
Düğümü sıkmalısın.
Siz onlara yardım etmek zorunda kalabilirsiniz